de facto (sıfat)
- Resmi olmamak ile birlikte fiili
- After the civil war, a de facto government was established in the country.
(İç savaştan sonra ülkede fiili bir hükümet kuruldu.)
- De facto actually not depends on legality.
(Fiili aslında yasallığa bağlı değildir.)
- He became the de facto leader of the movement.
(O hareketin fiili lideri oldu.)
- Gerçekte, fiilen, genel geçer
- Some goverments acted de facto due to disagreements.
(Bazı devletler anlaşmazlıklar nedeniyle fiilen hareket etmiştir.)
- Countries made de facto application to save themselves economically.
(Ülkeler kendi ekonomilerini kurtarmak için fiili uygulamalar yaparlar.)
- For tomorrow, a de facto judge was appointed to take on the case.
(Yarın davayı üstlenmesi için fiilen bir hakim atandı.)
De Facto ile İlgili Eş Anlamlı Kelimeler
- De jure
- Law
- Sole
- Goverment
- De facto judge
- Goverment de facto
- Officer de facto