dark (isim/sıfat)
- Kara, karanlık, koyu, belirsiz, izbe, ışıksız
- Come home before it gets dark, I need to talk to you about an important issue.
(Hava kararmadan eve gel, seninle önemli bir konu hakkında konuşmalıyım.)
- When Alex disappeared in the forest, she was terrified of the dark and wild animals.
(Alex ormanda kaybolduğunda karanlıktan ve vahşi hayvanlardan çok korkmuştu.)
- Dark clouds covered the sky, I guess it will rain.
(Kara bulutlar gökyüzünü kapladı, sanırım yağmur yağacak.)
- Can I have a cup of dark coffee?
(Bir bardak koyu kahve alabilir miyim?)
Dark Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Get dark: Kararmak
- Keep something dark: Açığa vurmamak
- Be afraid of the dark: Karanlıktan korkmak
- Arrive after dark: Karanlığa kalmak
- Become dark: Loşlaşmak
- Dark spot: Karanlık nokta
- Dark horse: Kazanma ihtimali zor olan
Dark Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Black
- Caliginous
- Darkened
- Darkish
- Darkling
- Darksome
- Dim
- Dimmed
- Dusk