Kategori

Ne Demek?

Kategori

Export Türkçe ne demek? export (isim) ihracat, ihraç, dışsatım Thanks to the export from China in ancient times, we were able to use gunpowder in our weapons.(Antik çağlarda Çin’den ihracat sayesinde, silahlarımızda barut kullanabildik.) export (fiil) ihraç etmek, dışsatım yapmak Turkey generally exports agricultural products due to its having fertile lands.(Türkiye verimli toprakları olması sebebiyle genellikle tarım ürünleri ihraç eder.) Student: What does export means?(Öğrenci: Export ne demek?)Teacher: Export means to sell abroad.(Öğretmen: Export dışa…

Data Türkçe ne demek? data (isim) veri, girdi The data we collected from the researches on Mars has enlightened us so much that we do know some basic clues about living on Mars.(Mars’taki araştırmalardan topladığımız veriler bizi o kadar aydınlattı ki Mars’ta yaşam hakkında basit ipuçlarını biliyoruz.) bilgi Many computers have the ability to process the data they collect.(Çoğu bilgisayarın topladıkları bilgiyi işleme yeteneği vardır.)He was a mute person with funny face.(O, komik yüzlü sessiz…

Couple Türkçe ne demek? couple (isim) az sayıda, biraz, birkaç (a couple of) There are only a couple of errors in the computer program.(Bilgisayar programında yalnızca birkaç hata var) Before going home, I bought a couple of beers for us so we have something to drink in movie night.(Eve gitmeden önce, sinema gecesi içecek bir şeylerimizin olması için kendimize birkaç bira aldım.)I had a couple of friends that i haven’t seen for a long time.(Uzun…

Board Türkçe ne demek? board (isim) kurul, heyet Keep in mind that your proposal a proposal that is likely to meet with strong opposition from the local board of undertakers.(Önerinizin yerel üstleniciler kurulunun güçlü muhalefetiyle karşılaşması muhtemel bir teklif olduğunu unutmayın.) I am very exited and nervous right now because yesterday I will defend my article in front of a board.(Şu anda çok heyecanlı ve gerginim çünkü dün makalemi bir kurul önünde savunacağım.) sofra, masa…

Believe Türkçe ne demek? believe (fiil) inanmak, kanmak, inancı olmak, yemek, sanmak, zannetmek If you don’t believe my excuse, then listen the voicemail that I lefted at your machine 2 days ago.(Mazeretime inanmıyorsan, 2 gün önce çağrı cihazına bıraktığım sesli mesajı dinle.) When you truly believe something, there are no difficulties and glitches that can stop you.(Bir şeye gerçekten inandığınızda, sizi durdurabilecek zorluklar ve aksaklıklar yoktur.) I really believed the lie that he went on…

Travel Türkçe ne demek? travel (isim) gezi, gezinti, seyahat, yolculuk Does any section of science consider time travel a possibility?(Bilimin her hangi bir kanadı zamanda yolculuğu mümkün olarak görüyor mu?)Sorry, I was on travel yesterday.(Üzgünüm, dün seyahatteydim.) Pierre kissed Maria and crossed to her bathroom, tossing several items into her travel bag.(Pierre Maria’yı öptü ve onun banyosuna geçip seyahat çantasına birkaç eşya attı.) Student: What does travel means?(Öğrenci: Travel ne demek?)Teacher: Travel means journey.(Öğretmen: Travel…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE