busy (sıfat)
- Meşgul, başı kalabalık
- Tonight I am very busy because the deadline of the project has arrived.
(Bu gece oldukça meşgulüm çünkü projenin teslim tarihi geldi.)
- Mr. Mcgill is very busy right now but you can leave a message if you want.
(Bay McGill şu an çok meşgul fakat isterseniz bir mesaj bırakabilirsiniz.)
- Recently he is very busy with all of the homeworks, exams and work.
(O şu sıralar ödevlerle, sınavlarla ve işle oldukça meşgul.)
- İşlek, yoğun, hareketli, faal
- The Bosphorus is one of the most busy seaways in the world.
(İstanbul Boğazı dünyanın en işlek deniz yollarından biridir.)
- Manchester – Birmingham is a very busy railroad especially on these days.
(Manchester – Birmingham özellikle bugünlerde oldukça hareketli bir demiryoludur.)
- Unfortunately, hospitals are very busy at the moment because of pandemic.
(Malesef şu an hastaneler salgından dolayı oldukça yoğun.)
Busy Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Active
- Assiduous
- Bustling
- Diligent
- Employed
- Engaged
- Hopping
- Industrious
- Laborious
- Occupied
- Sedulous
- Tied-up
- Working