sure (sıfat)

  1. Elbette, kesinlikle, muhakkak, emin olmak
  • I am sure that we can handle this job.

(Eminim ki bu işin üstesinden geleceğiz.)

  • Do you want to come with me to the balcony? – Sure, I do.

(Benimle birlikte balkona gelmek ister misin? – Elbette isterim.)

  • Are you sure about that?

(Bundan emin misin?)

  • Please be sure to close the windows before you leave.

(Lütfen çıkmadan önce pencereleri kapattığından emin ol.)

  1. Sağlam, güvenilir
  • I drew a sure hand so I won’t lose this game.

(Sağlam bir el çektim yani bu oyunu kaybetmeyeceğim.)

  • Don’t worry about the earthquake, we are living in a sure building.

(Deprem konusunda endişelenmeyin, oldukça sağlam bir binada yaşıyoruz.)

  • I trust Michael because he is a sure friend of mine.

(Michael’a güveniyorum çünkü o benim güvenilir bir arkadaşımdır.)

Sure için Eş Anlamlı Kelimeler

  • Assured
  • Certain
  • Clear
  • Cocksure
  • Confident
  • Doubtless
  • Implicit
  • Positive
  • Sanguine
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE