fair (isim) Panayır, fuar, festival I am so excited to go to the fair tonight.(Bu gece panayıra gitmek için çok heyecanlıyım.)Jacob said he will be at a fair this weekend.(Jacob bu haftasonu bir festivalde olacağını söyledi.)The children want to be at fair on this month.(Çocuklar bu ay fuarda olmak istiyor.)Our company has a great role in the upcoming fair. We all should be careful.(Önümüzdeki fuarda firmamızın büyük bir rolü var. Hepimiz dikkatli olmalıyız.) fair (sıfat)…

left (sıfat) Sol Bir kişinin ya da nesnenin kuzeye bakarken batıda olan bir şeyin üzerinde, ona doğru ya da onunla ilgili bir şeyi ifade etmesidir. His left arm was broken. (Onun sol kolu kırılmıştı.) Radikal, reformcu veya sosyalist görüşleri destekleyen bir kişi veya grupla ilgili de kullanılabilmektedir. He was very interested in left politics. (Sol siyaset ile oldukça ilgilenen bir insandı.) Bırakılan, bırakılmış, kalmış Is there any milk left in the refrigerator? (Buzdolabında hiç süt…

Relative Clauses, İngilizcede birbiriyle ilişkili iki cümleyi bağlamak için kullanılan bir gramer kuralıdır. Bu konu ilk başta karışık gibi gözükse de iyi kavrandığı takdirde öğrenciye özellikle cümle kurma konusunda büyük kolaylık sağlayacaktır. Bu kuralı uygulamak için kullanılan kelimelere Relative Pronoun denir. Relative Pronoun sözcükleri, “who, whose, when which, where, that” şeklinde sıralanabilir. Bu kelimelerin çeşitli kullanım alanları vardır ve kullanım alanları cümlenin anlamına göre farklılık gösterir. Bu derste Relative Pronounların hangi durumlarda nasıl kullanıldıklarını örneklerle…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!