Suit Türkçe ne demek?

suit (isim)

  1. dava
  • Filed a suit against the company that had manufactured the faulty heater, claiming they were responsible for the fire.
    (Kusurlu ısıtıcıyı üreten şirkete yangının sorumlusu olduğu iddiasıyla dava açıldı.)
  • Next morning I will go to the most important suit of my career so I have to go to bed and get up early.
    (Yarın sabah tüm kariyerimin en önemli davasına gideceğim yani uyuyup sabah erken kalkmak zorundayım.)
  1. takım elbise
  • He was looking very handsome and attractive in that dark blue suit.
    (O koyu lacivert takım elbisenin içinde çok yakışıklı ve çekici görünüyordu.)
  • Mary insist that she want me to wear a white suit but I hate white suits.
    (Mary beyaz bir takım elbise gitmemi isteme konusunda ısrar ediyor ancak ben beyaz takım elbiseden nefret ederim.)

suit (fiil)

  1. uyum sağlamak, uymak
  • No, a second-floor room won’t suit if there’s no elevator, since one of us has a disability.
    (Hayır, içimizden biri engelli olduğu için eğer bir asansör yoksa ikinci kattaki oda bize uymaz.)
  • Student: What does suit means?
    (Öğrenci:Suit ne demek?)
    Teacher: Suit means to fit.
    (Öğretmen: Suit uyum sağlamak demektir.)

Eş Anlamlı Kelimeler

  • action
  • lawsuit
  • proceeding
  • befit
  • beseem
  • do
  • fit
  • go
  • serve

Zıt Anlamlı Kelimeler

  • displease

Yorum Yaz

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE