poser (isim)
- Poz veren kişi, model
- She is such a poser, look how she smiles to the cameras.
(O tam bir poz veren, baksana kameralara nasıl da bakıyor.)
- Brad Pitt is a complete poser, he is looking good on TV.
(Brad Pitt tam bir model, o televizonda çok iyi görünüyor)
- Yapmacık, şovmen, numaracı
- The definition of a poser is a person who pretends to be someone he is not, or a person who attempts to impress other people.
(Numaracının tanımı, olmadığı biri gibi davranan veya başkalarını etkilemeye çalışan kişidir.)
- She is acting like a poser, she’s saying lies to make a good impression on me.
(Sahtekar gibi davranıyor, üzerimde iyi bir izlenim bırakmak için yalan söylüyor.)
- Zor soru, kafa karıştırıcı hileli soru
- My dad asked me a question but it was too obvious that the question is a poser.
(Babam bana bir soru sordu ama sorunun hileli bir soru olduğu çok belliydi.)
Poser Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Exhibitionist
- Poseur
- Poseuse
- Self-publicist
- Show-off