work (fiil) Çalışmak, meslek icra etmek He works in TOFAS car factory in Bursa. (O, Bursa’da bulunan TOFAŞ araba fabrikasında çalışıyor.) She works as an engineer in the iron steel industry (O, demir çelik endüstrisinde mühendis olarak çalışıyor.) İş yapmak, uğraşmak My grandfather worked all day in his farm. (Büyükbabam bütün gün boyunca tarlasında çalışmış.) Working with plants and flowers is very hard but also very relaxing. (Bitkilerle çalışmak oldukça zor ve bir o kadar…

İngilizce cümle kurmak, dil öğrencileri için oldukça zorlu bir konu olmasına rağmen aslen dilimizde düzenli ve anlamlı cümleler kurmaktan çok da farklı değildir. Pek çok açıdan benzer özellikleri de bulunan İngilizce ve Türkçe cümle yapıları, bazı dilbilgisi kurallarında bağdaşır. Dolayısı ile İngilizcede zorlanılan bir konuyu daha iyi kavramak adına Türkçedeki kurallar ile karşılaştırabilir, ezberlemeden fakat bağdaştırarak kavramaya çalışabiliriz. Örnek olarak İngilizcedeki gerund infinitive konularını ele alalım. Kurallı ve basit bir cümle normal şartlarda özne nesne…

cute (sıfat) Sevimli, şirin, cici, hoş Do you think Celien is cute? (Sence de Celien tatlı değil mi?) This doll is so cute! She always sleeps with it. (Bu oyuncak çok tatlı! O sürekli onunla uyuyor.) The baby looks so cute in her dress. (Bebek elbisesinin içerisinde çok tatlı görünüyordu.) I know she is cute. (Onun sevimli olduğunu biliyorum.) She goes to prom that’s why she looks so cute. (Bu gece baloya gidecek bu nedenle…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!