fine (sıfat) İyi, hoş At first I thought she was a fine person but then I realized that she is very selfish about everything and she makes fun of people. (İlk başta onun iyi bir insan olduğunu düşündüm, ama daha sonra onun her şeyde çok bencil olduğunu ve insanlarla dalga geçtiğini fark ettim.) Although he had a very serious accident, his condition was fine. (Çok ciddi bir kaza geçirmesine rağmen durumu iyiydi.) She is a…

İngilizce hastalıklar, kelime bilginizi geliştirmek için hastalık ve hastalık isimlerini öğrenin. İngilizce konuşulan bir ülkede hasta olduysanız veya sahip olduğunuz bir hastalık hakkında biriyle konuşmak istiyorsanız, o zaman İngilizce hastalık isimlerini bilmek sizin için çok faydalı olacaktır. Bu aynı zamanda tıp ve insan vücudu hakkında bilgi almak isteyen ve konuyla ilgili metinleri okumak veya İngilizce TV programlarını izlemek için çok kullanışlı olan ve herkes için gerçekten yararlı bilgiler. Şimdi sizler için hazırladığımız İngilizce hastalık isimlerine…

Spot Türkçe ne demek? spot (isim/fiil) leke, benek, nokta, sivilce, reklam, peşin Did you saw my old bag? It was a green bag, with a red spot on it.(Eski çantamı gördün mü? Üzerinde kırmızı nokta olan yeşil bir çantaydı.) There is always a spot on my glasses and it drives me crazy.(Gözlüklerimde her zaman bir leke oluyor ve bu beni deli ediyor.) fark etmek, görmek, ayırt etmek, saçmak, atamak, yerini saptamak I spotted Carl came…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!