history (isim) Tarih The history is written by the winners. (Tarihi kazananlar yazar.) History will write about the sacrifices you have made for this nation, and your children, our grandchildren, will be proud of you. (Tarih bu ulus için yaptığınız fedakarlıkları yazacak ve çocuklarınız, torunlarımız sizinle gurur duyacak.) I study history, especially the German millitary history. –Wow, you must be very knowledgeable and cultured. (Tarih ile, özellikle Alman askeri tarihi ile ilgileniyorum.– Vay, çok bilgili…

invalid (sıfat) Geçersiz, yararsız, hasta, malul, sakat Don’t treat me like an invalid or a child, I am a grown man.(Bana sakat ya da çocuk muamelesi yapma, ben yetişkin bir adamım.) The municipal council election was declared invalid.(Belediye meclisi seçimi geçersiz ilan edildi.) This passport seems invalid, please renew your passport.(Bu pasaport geçersiz görünüyor, lütfen pasaportunuzu yenileyin.) I can’t play football or basketball, my legs are invalid, please help me!(Futbol veya basketbol oynayamam, bacaklarım sakat,…

semi (ön ek) Yarı, yarım, kısmi Our state’s football team is going to play semi final with its biggest rival. (Eyaletimizin futbol takımı en büyük rakibi ile yarı final oynayacak.) After the accident, driver was in a semiconscious state. (Kazadan sonra, sürücü yarı bilinçli bir haldeydi.) Amtrak is a semi-governmental railroad company based in United States of America. (Amtrak Amerika Birleşik Devletleri merkezli bir yarı hükümet sahipli bir demiryolu şirketidir.) There is a semi-olympic swimming…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!