junior (isim) Küçük, iki şeyden küçüğü, çocuk, kıdemsiz I have 2 sons. The junior one is 12 and the older one is 18 years old. (Benim 2 oğlum var. Küçük olan 12, büyük olan ise 18 yaşında.) John is one of the junior partners in our law firm. (John, hukuk şirketimizin kıdemsiz ortaklarından biridir.) When Sarah was in high school, she was playing basketball in the junior league. (Sarah lisedeyken küçükler liginde basketbol oynuyordu.) Junior…

invalid (sıfat) Geçersiz, yararsız, hasta, malul, sakat Don’t treat me like an invalid or a child, I am a grown man.(Bana sakat ya da çocuk muamelesi yapma, ben yetişkin bir adamım.) The municipal council election was declared invalid.(Belediye meclisi seçimi geçersiz ilan edildi.) This passport seems invalid, please renew your passport.(Bu pasaport geçersiz görünüyor, lütfen pasaportunuzu yenileyin.) I can’t play football or basketball, my legs are invalid, please help me!(Futbol veya basketbol oynayamam, bacaklarım sakat,…

Lingusta ücretsiz İngilizce dersleri online, pratik ve öğretici Eğer İngilizce seviyenizi geliştirmek istiyor fakat yoğun olduğunuz için İngilizce dersleri ile ilgili çalışmaya zaman bulamıyorsanız, doğru yerdesiniz. Blogumuzda yer alan ücretsiz İngilizce dersleri online olarak istediğiniz zaman çalışmaya başlayabilirsiniz. Lingusta ile İngilizceyi nasıl öğrenebilirim diye düşünmeyin. Eş zamanlı olarak çalışabileceğiniz her iki tipte, metin ve işitsel tabanlı ücretsiz İngilizce dersleri online, pratik ve oldukça öğreticidir. Lingusta ücretsiz İngilizce dersleri online olarak hep yanınızda İstediğiniz yerde istediğiniz zaman İngilizce öğrenmek için…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!