king (isim) Kral King Arthur’s legend is my favorite legend in British literature.(Kral Arthur’un efsanesi İngiliz edebiyatındaki en sevdiğim efsanedir.) Suleiman the Magnificent  is the tenth king of the Ottoman Empire.(Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı İmparatorluğu’nun onuncu kralıdır.) King of France is slaughtered by revolutionaries during the French Revolution in 1789.(Fransa kralı 1789’da meydana gelen Fransız İhtilali sırasında Fransız devrimcileri tarafından öldürülmüştür.) He is trying to be a king, but he doesn’t care about citizens rights.(O…

Rare Türkçe ne demek? rare (sıfat) nadir, eşsiz, benzersiz Even among the prize-winning roses, this one is a rare beauty.(Ödüllü güller arasında bile bu gül nadir bir güzelliğe sahip.) Rare specialty wools, such as cashmere, prized for their fineness, lightness and exceptional warmth.(Kaşmir gibi nadir özelliklere sahip yünler, incelikleri, hafiflikleri ve olağanüstü sıcaklıklarıyla çok değerlidirler.) The table was decorated with rare and beautiful plants and flowers.(Masa, nadir ve güzel bitkiler ve çiçeklerle süslenmişti.) I have…

accept (fiil) Kabul etmek, almak She is accepting gifts because today is her birthday. (O hediyeler alıyor çünkü bugün onun doğum günü.) The company has accepted to pay all of the expenses of this trip. (Şirket bu yolculuğun bütün masraflarını karşılamayı kabul etti.) After six months of unemployment, I have no other choices besides accepting this job offer. (6 aylık işsizlikten sonra bu iş teklifini kabul etmekten başka seçeneğim yok.) Kabullenmek, hazmetmek I was alienated…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!