streak (isim) Çizgi, iz, damar I put makeup every day to cover the streaks under my eyes. (Gözlerimin altındaki çizgileri kapamak için her gün makyaj yapıyorum.) You didn’t clean the windows properly, there were streaks on it. (Camları düzgün temizleyememişsin, üzerinde izler vardı.) Özellik Richard is hard to get along with because of his stubborn streak. (İnatçı özelliğinden dolayı Richard anlaşması zor biri.) Seri Everybody believes in our team. We are the only one with…

İngilizce’de gramer kurallarını ezberlemek ve cümleleri doğru bir şekilde kurmak büyük önem taşımaktadır. Ama cümle ögelerini doğru bir şekilde sıralasanız da dikkat etmeniz gereken şeyler bununla sınırlı kalmaz. Bu noktada irregular verbs konusunu bilmeniz oldukça faydalı olacaktır. Simple Past Tense ve diğer geçmiş zamanla ilgili zamanlarda fiiller normal formunda bulunmazlar. Fiiller geçmiş zamanla ilgili gramer kalıplarında fiilin 2. Halinde veya fiilin 3. Halinde bulunurlar. 2. Hal veya 3. Hal nedir diye kafanız karışmasın, çünkü bugünkü…

movie (isim) Film, sinema, sinema filmi, video The movie we watched last night was so boring that I fell asleep before half. (Dün gece izlediğimiz film o kadar sıkıcıydı ki yarısından önce uyuyakaldım.) The biggest fear of filmmakers is that the movie will not be viewed at the expected level. (Film yapımcılarının en büyük korkusu, filmin beklenen düzeyde izlenmemesidir.) Clint Eastwood was the leading role of my favorite movie when I was little. (Küçükken en…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!