over (zarf) Üstüne, üzerine, üzerinde, üzerinden, aşkın, fazla There were over 500 participants at this year’s meeting. (Bu yılki toplantıda 500’ü aşkın katılımcı vardı.) My father jumped over the fence to enter the house. (Babam eve girmek için çitlerin üzerinden atladı.) Üst üste, art arda, sürekli Alice called me over and over tonight. (Alice bu gece beni defalarca kez aradı.) Öbür tarafında, karşı yakasında My sister lives just over the river. (Kız kardeşim nehrin karşı…

Bu sayfada birbirinden ayırması zor gibi gözüken ama aslında gayet basit bir konu olan Comparative and Superlative konusunu anlatacağız. İsimleri birbiriyle kıyaslamaya yarayan bu İngilizce gramer konusunu örneklerle açıklayıp daha iyi kavramanıza yardımcı olacağız. O halde ilk konumuz olan “Comparative” ile yazımıza başlayalım. Comparative Ne Demektir ve Nasıl Kullanılır https://youtu.be/f2On3a-Cmd8 Comparative kelimesinin kökü Compare fiilinden gelmektedir. Compare karşılaştırma demektir ve gramer olarak karşımıza “Comparative Adjectives” yani “Karşılaştırma Sıfatları” adıyla çıkar. Bir ismin herhangi bir niceliği…

yummy (sıfat) Lezzetli, nefis, harika, çok çekici, tadı güzel When you go to the market, you should not fill your basket with yummy treats.(Markete gittiğinizde sepetinizi lezzetli ikramlarla doldurmamalısınız.) Mom, dinner looks great! When will we eat this yummy meal?(Anne, akşam yemeği harika gözüküyor! Ne zaman bu nefis yemeği yiyeceğiz?) The dish on your plate looks yummy, can I have a bite?(Tabağınızdaki yemek nefis görünüyor, bir ısırık alabilir miyim?) The Italian restaurant at the corner,…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!