Mute Türkçe ne demek? mute (sıfat) konuşma engelli The child is both deaf and mute because her hearing was lost at birth.(Çocuk hem duyma engelli hem de konuşma engellidir çünkü işitme duyusu doğumda kaybolmuştur.) sessiz, suskun Remained mute no matter how much we pleaded for an answer.(Cevap vermesi için ne kadar yalvarsak da sessiz kaldı.)He was a mute person with funny face.(O, komik yüzlü sessiz bir insandı.) Student: What does mute means?(Öğrenci: Mute ne demek?)Teacher:…
Lake Türkçe ne demek? Lake (isim) göl They own a cottage on the lake.(Gölde bir kulübeleri var.) In Turkey, some people are believe that there is a sea monster in the Lake of Van and its name is “Monster of Lake of Van”.(Türkiye’de bazı insanlar Van Gölü’nde bir deniz canavarı olduğunu inanıyor ve adı “Van Gölü Canavarı”. We used to go to the lake every weekend and make fishing with me and my kids.(Her haftasonu…
Kind Türkçe ne demek? kind (isim) çeşit, tür, cins I like that kind of candy(Bu şeker türünü seviyorum.) We looked at just about every kind of flooring before deciding which to use in the kitchen(Mutfakta hangisini kullanacağınıza karar vermeden önce, neredeyse her türden zemin kaplamasına baktık.) Jonathan said you were taking him to some kind of horse race tomorrow.(Jonathan yarın one bir çeşit at yarışına götüreceğini söyledi.) Maybe they knew what kind of bait to…
Keep Türkçe ne demek? Keep (fiil) tutmak Keep your mind these topics I teach because it will come out on the exam.(Öğrettiğim bu konuları aklınızdan çıkarmayın çünkü sınavda çıkacak.) Keep this pain reliever at home, you should use it when you have a headache.(Bu ağrı kesiciyi evde tutun, başınız ağrıyınca kullanmanız gerekir.) Every day he worked in a crazy, trying to keep her out of her mind.(Her gün onu aklından uzak tutmaya çalışarak çılgınca çalıştı.)…
Honey Türkçe ne demek? Honey (isim) Bal He remembered that he had seen many bees flying among these flowers and gathering honey from them.(Bu çiçekler arasında uçan ve onlardan bal toplayan birçok arı gördüğünü hatırladı.) Dean looked up from squeezing honey from a plastic bear onto a piece of whole wheat toast smeared with peanut butter.(Dean başını kaldırıp, plastik bir ayıdan fıstık ezmesi bulaşmış tam buğday ekmeğinin üzerine bal sıkarak baktı.) Among its natural productions…
How Türkçe ne demek? How (zarf) Nasıl If you can’t figure out how I done this vector drawing, I shared the time lapse video on my YouTube channel.(Eğer bu vektör çizimi nasıl yaptığımı çözemediyseniz hızlandırılmış videoyu YouTube kanalımda paylaştım.) How could you do this to all of our friends ?(Bunu her bir arkadaşımıza nasıl yapabildin?) I will take an appointment in order to explain every detail about the why this project is the worst mistake…