casual (sıfat)

  1. Raslantısal, rastgele, tesadüfî
  • Today, I attended a casual meeting which I hadn’t got any preparations.

(Bugün hiç hazırlığımın olmadığı ve rastgele gerçekleşen bir toplantıya katıldım.)

  1. Gündelik (iş)
  • After six months of unemployment, finally I could found a casual job in a restaurant.

(Altı ay boyunca süren bir işsizlik sonrasında, sonunda bir lokantada gündelik bir iş bulabildim.

  1. Günlük (giysi)
  • Most of the time I like to wear casual clothes.

(Çoğu zaman günlük kıyafetler giymeyi seviyorum.)

  • He came to his own wedding with a casual outfit.

(O, kendi düğününe günlük bir kıyafetle gelmişti.)

  1. Üstünkörü, sıradan
  • I like motorsports and I sometimes watch it but I am a casual motorsports fan.

(Motorsporlarını severim ve bazen izlerim ancak üstünkörü bir taraftarımdır.)

Casual Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Everyday
  • Informal
  • Workaday
  • Accidental
  • Chance
  • Fluky
  • Flukey
  • Fortuitous
  • Inadvertent
  • Incidental
  • Unintended
  • Unintentional
  • Unplanned
  • Unpremeditated
  • Unwitting
  • Uninteresting
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE