casual (sıfat)
- Raslantısal, rastgele, tesadüfî
- Today, I attended a casual meeting which I hadn’t got any preparations.
(Bugün hiç hazırlığımın olmadığı ve rastgele gerçekleşen bir toplantıya katıldım.)
- Gündelik (iş)
- After six months of unemployment, finally I could found a casual job in a restaurant.
(Altı ay boyunca süren bir işsizlik sonrasında, sonunda bir lokantada gündelik bir iş bulabildim.
- Günlük (giysi)
- Most of the time I like to wear casual clothes.
(Çoğu zaman günlük kıyafetler giymeyi seviyorum.)
- He came to his own wedding with a casual outfit.
(O, kendi düğününe günlük bir kıyafetle gelmişti.)
- Üstünkörü, sıradan
- I like motorsports and I sometimes watch it but I am a casual motorsports fan.
(Motorsporlarını severim ve bazen izlerim ancak üstünkörü bir taraftarımdır.)
Casual Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Everyday
- Informal
- Workaday
- Accidental
- Chance
- Fluky
- Flukey
- Fortuitous
- Inadvertent
- Incidental
- Unintended
- Unintentional
- Unplanned
- Unpremeditated
- Unwitting
- Uninteresting