supreme (sıfat) Üstün, en yüce, en üst, üstün derecedeki, ulu, azami Bill’s supreme effort at school will make his parents happy. (Bill’in okuldaki üstün çabası ebeveynlerini mutlu edecektir.) I believe that life itself is the supreme test and we shouldn’t give up. (Hayatın kendisinin en büyük sınav olduğuna ve vazgeçmememiz gerektiğine inanıyorum.) If you are not satisfied with the court decision you can appeal the supreme court. (Mahkeme kararından memnun değilsen, yüksek mahkemeye itiraz edebilirsin.)…

Nail Türkçe ne demek? nail (isim) tırnak My nails are very neglected so I will go to the hairdresser.(Tırnaklarım çok bakımsız olduğu için kuaföre gideceğim.) Because of I play the violin, I always have to keep my nails short.(Keman çaldığım için tırnaklarımı her zaman kısa tutmak zorundayım.) Because her nails are so long, I’m afraid she’ll take your eye out.(Tırnakları çok uzun olduğu için, gece gözünü çıkaracak diye korkuyorum.) çivi A nail stuck in the…

viral (isim) İnternette popüler olan Sally posted a video of himself singing and dancing on TikTok and it went viral.(Sally, Tiktok’ta şarkı söyleyip, dans ettiği videoyu yükledi ve bu video internette çok popüler oldu.)Back in the days people used to shot a video on Vine most of these videos went viral.(İnsanların eskiden Vine’da video çektikleri günlerde bu videoların çoğu internette çok popüler olurdu.) Student: What is the meaning of viral?(Öğrenci: Viral ne demek?)Teacher: Viral means…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!