light (isim) Aydınlık, ışık Christopher reads a book to his daughter every night until she falls asleep and then he turns off the light. (Christopher her gece kızına, o uyuya kalana kadar kitap okur sonra da ışığı kapatır.) The sun is rising, you can see its light from the window. (Güneş doğuyor, ışığını pencereden görebilirsin.) light (sıfat) Açık (renk), hafif Samanta handed him a light blue shirt. (Samanta ona açık mavi bir gömlek verdi.) I…

vip (isim) Çok önemli kimse, büyük şahsiyet I felt like a VIP because of the high quality service. (Yüksek hizmet kalitesi yüzünden kendimi VIP gibi hissettim.) We couldn’t go there because it is the VIP entrance. (Oradan gidemedik çünkü orası VIP girişi idi.) A SEAL team has landed in Afghanistan for a VIP rescue mission. (Bir SEAL takımı VIP kurtarma görevi için Afganistan’a indi.) A VIP convoy has just passed us and it blocked the…

try (fiil) Bir şeyi denemek, yapmaya çalışmak Would you please try this shirt?(Bu gömleği dener misiniz lütfen?) Try making sentences shorter when writing.(Yazı yazarken cümleleri daha kısa yapmayı dene.) Student: What is the meaning of try?(Öğrenci: Try ne demek?)Teacher: Try means to attempt to do something.(Öğretmen: Try bir şeyi yapmayı denemek demektir.) Bir şeyin başarısını, uygunluğunu veya sonucunu test etmek The new keyboard is great. You should try it.(Yeni klavye harika. Onu denemelisin.) They will…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!