true (sıfat/fiil/isim)
- Hakiki, gerçek, doğru, doğrultmak, nihai gerçeklik, meşru
- To tell you the truth, he doesn’t want to be friends with you.
(Doğrusunu söylemek gerekirse, seninle arkadaş olmak istemiyor.)
- In the story of the lying shepherd, even if the Shepherd told the truth for the last time, no one believed that he was telling the truth because of his previous lies.
(Yalancı çoban hikâyesinde, çoban son kez doğruyu söylese bile, önceki yalanlarından dolayı doğruyu söylediğine kimse inanmıyordu.)
- I’ve waited years to find true love.
(Gerçek aşkı bulmak için yıllarca bekledim.)
- She was praying that what she said was not true.
(Söylediği şeyin doğru olmaması için dua ediyordu.)
- Student: What is the meaning of true?
(Öğrenci: True ne demek?)
Teacher: True meaning is being in accordance with the actual state or conditions; conforming to reality or fact.
(Öğretmen: Gerçek; Fiili durum veya koşullara uygun olma; gerçeğe veya gerçeğe uygun demektir.)
True Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Kullanılmasıyla Ortaya Çıkan Yapılar
- Come true: Gerçekleşmek
- Be true to: Sadık kalmak
- Come true: Doğru çıkmak
- Find true love: Gerçek aşkı bulmak
- True up: Doğrultmak
- Too good to be true: İnanılmayacak kadar iyi
True Ne Demek? True Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Accurate
- Correct
- Verifiable
- Faithful
- Real
- Literal
True Ne Demek? True Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- Abnormal
- Imprecise
- Unfitting
- Corrupt
- Evil
- Affected
- Improper
- Ungenuine
- Disorderly
- Faithless
- Counterfeit
- Inaccuare
- Unreal