Zili çalmak, telefonu çalmak, telefon etmek, çağrı atmak
At that hour of the night the phone never rings for anything good. (Gecenin o saatinde telefon asla iyi bir şey için çalmaz.)
We were startled by the ring of my cell phone. (Cep telefonumun çalmasıyla irkildik.)
No good calls ring in at that time of night. (Gecenin o saatinde iyi arama çalmaz.)
My favorite mischief as a kid was ringing people’s doorbells and running away. (Çocukken en sevdiğim yaramazlık, insanların kapı zillerini çalıp kaçmaktı.)
Student: What does ring means? (Öğrenci: Ring ne demek?) Teacher: Ring means to ding. (Öğretmen: Ring, zili çalmak demektir.)
Yüzük, halka, çember, yuvarlak, tur, hale
Where’s your engagement ring? Did you break up or what? (Nişan yüzüğün nerede? Ayrıldınız mı yoksa?)
Ring Kelimesinin Diğer Sözcüklerle Oluşturduğu Yapılar
wedding ring: alyans
ring a bell: kampana çalmak
ring in: etrafını sarmak
throw one’s hat into the ring: politikada yarışa girmek
ring up: açmak
ring back: gelen çağrıyı görüp aramak
wear a ring: yüzük takmak
ring on the doorbell: zile basmak
ring from a private number: gizli numaradan çağrı atmak