Press ne demek?

press (fiil)

  1. basmak, bastırmak, baskı yapmak
  • Don’t press every button you see. It might be dangerous.
    (Gördüğünüz her düğmeye basmayın. Tehlikeli olabilir.)
  • Jeff pressed his face against the window of the bus.
    (Jeff yüzünü otobüsün penceresine bastırdı / dayadı.)
  • Student: What is the meaning of press?
    (Öğrenci: Press ne demek?)

    Teacher: Press means to urge.
    (Öğretmen: Press zorlamak demektir.)
  1. baskı yapmak, zorlamak
  • The police pressed him for more information.
    (Polis, daha fazla bilgi için ona baskı yaptı.)
  1. suyunu çıkarmak, ezmek
  • Can you press the lemons for me while I’m preparing the salad?
    (Ben salatayı hazırlarken limonların suyunu benim için çıkartır mısın?)

press (isim)

  1. basın
  • Freedom of the press is a must.
    (Basın özgürlüğü şarttır.)
  • The press is going to be at the movie premiere tonight.
    (Basın bu gece film galasında olacak.)

Press Kelimesi ile Oluşturulan Kalıplar

  • press home: ileri sürmek
  • press forward: hızla ilerlemek
  • press someone into service: birini işe koşmak
  • press something on someone: birine bir şeyi ısrarla kabul ettirmeye çalışmak
  • press money into someone’s hand: birinin eline para sıkıştırmak
  • press in upon: sınırını zorlamak

Press ile Benzer Kelimeler

  • thumb
  • depress
  • lean on
  • force
  • squeeze
  • urge
  • pressure
  • media
  • hit

Press ile Zıt Anlamlı Kelimeler

  • pull
  • lift
  • raise
  • release
  • let go
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE