Press ne demek?
press (fiil)
- basmak, bastırmak, baskı yapmak
- Don’t press every button you see. It might be dangerous.
(Gördüğünüz her düğmeye basmayın. Tehlikeli olabilir.) - Jeff pressed his face against the window of the bus.
(Jeff yüzünü otobüsün penceresine bastırdı / dayadı.) - Student: What is the meaning of press?
(Öğrenci: Press ne demek?)
Teacher: Press means to urge.
(Öğretmen: Press zorlamak demektir.)
- baskı yapmak, zorlamak
- The police pressed him for more information.
(Polis, daha fazla bilgi için ona baskı yaptı.)
- suyunu çıkarmak, ezmek
- Can you press the lemons for me while I’m preparing the salad?
(Ben salatayı hazırlarken limonların suyunu benim için çıkartır mısın?)
press (isim)
- basın
- Freedom of the press is a must.
(Basın özgürlüğü şarttır.) - The press is going to be at the movie premiere tonight.
(Basın bu gece film galasında olacak.)
Press Kelimesi ile Oluşturulan Kalıplar
- press home: ileri sürmek
- press forward: hızla ilerlemek
- press someone into service: birini işe koşmak
- press something on someone: birine bir şeyi ısrarla kabul ettirmeye çalışmak
- press money into someone’s hand: birinin eline para sıkıştırmak
- press in upon: sınırını zorlamak
Press ile Benzer Kelimeler
- thumb
- depress
- lean on
- force
- squeeze
- urge
- pressure
- media
- hit
Press ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- pull
- lift
- raise
- release
- let go