fast (sıfat) Süratli, hızlı Jack bought a fast car and he is very proud of it. (Jack hızlı bir araba aldı ve bununla gurur duyuyor.) Luna is a really fast Olympic swimmer. (Luna gerçekten hızlı bir olimpik yüzücü.) fast (zarf) Çabuk, hızlı You should act fast if you want to get the job. (Eğer işi almak istiyorsan, hızlı davranmalısın.) Come on, we need to buy concert tickets right now. The seats are filling up fast.…

İngilizce temel kelimeler öğrenmeye hazır mısınız? Doğru yerdesiniz. Yeni bir dil öğrenmenin ilk aşamalarındayken, İngilizce öğrenenlerin çoğu yeni kelimeleri ezberlemek için farklı yollar seçer. Bazıları yeni sohbetler başlatmaya çalışırken, diğerleri başlamak için ilgi alanlarına odaklanır. Bu, birçok kişi tarafından kullanılan bir yöntemdir. Diğer bir yaklaşım, dilin temellerini öğrenmektir. Öncelikle en çok kullanılan İngilizce kelimeleri öğrenin. Bu şekilde başlamak, farklı durumlarda rahat bir şekilde İngilizce dilini anlamak ve kullanmak için size bir kelime temeli bırakacaktır. İngilizcede…

love (isim) Sevda, aşk, sevgi Love is not a game, so don’t you ever try to play with somebody’s heart.(Aşk bir oyun değildir bu yüzden asla birinin kalbiyle oynamaya çalışma.) Samuel thinks that friendship is more important than love.(Samuel arkadaşlığın aşktan daha önemli olduğunu düşünür.) Sevgili, yar I like to call my boyfriend ‘’love’’.(Erkek arkadaşıma ‘’sevgilim’’ diye hitap etmeyi severim.) Student: What is the meaning of love?(Öğrenci: Love ne demek?)Teacher: Love means valentine.(Öğretmen: Love sevgili…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!