yummy (sıfat) Lezzetli, nefis, harika, çok çekici, tadı güzel When you go to the market, you should not fill your basket with yummy treats.(Markete gittiğinizde sepetinizi lezzetli ikramlarla doldurmamalısınız.) Mom, dinner looks great! When will we eat this yummy meal?(Anne, akşam yemeği harika gözüküyor! Ne zaman bu nefis yemeği yiyeceğiz?) The dish on your plate looks yummy, can I have a bite?(Tabağınızdaki yemek nefis görünüyor, bir ısırık alabilir miyim?) The Italian restaurant at the corner,…

aloha (ünlem) Merhaba, selamlar *Genelde Hawaii bölgesinde kullanılmaktadır.* Aloha, welcome to our paradise island, Hawaii. (Merhaba, cennet adamız Hawaii’ye hoş geldiniz.) Aloha! I hope you are enjoying your holiday in Hawaii. (Merhaba! Umarım Hawaii’deki tatilinizden keyif alıyorsunuzdur.) He had wrote me a postcard from Hawaii and it started with Aloha! (Bana Hawaii bölgesinden kartpostal yollamıştı ve kartpostal “Aloha!” Ile başlıyordu.) Görüşmek üzere, görüşürüz, güle güle, Allahaısmarladık *Genelde Hawaii bölgesinde kullanılmaktadır.* Aloha! you can visit Hawaii…

Happy Türkçe ne demek? happy (sıfat) Mutlu, sevinçli, çakırkeyif, kutlu, sevindirici, bahtiyar, şad, mesut, iyi The whole family hopes you two will be happy together for many years.(Bütün aile, ikinizin uzun yıllar birlikte mutlu olmanızı umuyor.) It made us all very happy to see Mr Smith among us today.(Bay Smith’i bugün aramızda görmek hepimizi çok mutlu etti.) Maybe she wasn’t happy with the way her parents lived.(Belki de ailesinin yaşama biçiminden memnun değildi) To be…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
Kasım Fırsatı Başladı! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!