order (fiil) Emir vermek, emretmek My boss ordered me to finish this as soon as possible, otherwise he’ll fire me.(Patronum bu işi olabildiğince kısa bir sürede bitirmemi emretti aksi takdirde beni kovacak.) The battle was lost because the soldiers did not obey the order of the commanders.(Savaş kaybedildi çünkü askerler kumandanların emirlerine uymadı.) I am ordering you as your commander in chief.(Başkomutanın olarak sizlere emrediyorum.) Student: What is the meaning of order?(Öğrenci: Order ne demek?)Teacher:…

Gelecek zaman, İngilizcede gerek yazı dilinde, gerekse konuşma dilinde en çok karşımıza çıkan zamanlardan biridir. İki farklı kullanım şekli olan gelecek zaman, cümleye -will ya da -be going to takısı eklenerek oluşturulur. Özellikle İngilizce öğrenmeye yeni başlayan öğrencilerin sıklıkla karıştırdıkları gelecek zamanı ve bununla beraber -will ve -be going to kalıplarının farklarını bu yazımızda bol örnek ve bol alıştırma eşliğinde öğreneceksiniz. İngilizce’de Gelecek Zaman (Future Tense) Her dilde olduğu gibi, İngilizce de gelecek zamanda olacak…

draw (fiil) Çizmek She draws very beautiful paintings. (O çok güzel tablolar çiziyor.) An architect draws building plans. (Bir mimar bina planları çizer.) Çekmek (nesneyi) Draw the table from behind the wall. (Masayı duvarın arkasından çek.) Çekmek (cezbetmek) Male sparrows sing in order to draw the female ones. (Erkek serçeler, dişileri kendilerine çekmek için öterler.) Çekmek (mekana) The World Cup will draw thousands of tourists to France. (Dünya Kupası, Fransa’ya binlerce turist çekecek.) draw (isim)…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!