Safe Türkçe ne demek? safe (sıfat) güvende, emniyette The minute the rain started, we looked for a place where we would be safe from a drenching downpour.(Yağmurun başladığı dakikadan itibaren şiddetli sağanak yağışa karşı emniyette olacağımız bir yer arayışına girdik.) In the shadow of that huge tree, we will be completely safe from burning sun light.(Şu devasa ağacın gölgesinde yakıcı güneşe karşı tamamen güvende olacağız.) güvenli, emniyetli We tried to find a safe place to…

will (isim/fiil/zarf) Vasiyet, irade, dilemek, emretmek, kastetmek, amaç, husumet This summer we will go on vacation to Cabau for 3 weeks.(Bu yaz 3 haftalığına Cabau’ya tatile gideceğiz.) If something like this happens again, this time I will be there for you.(Yine böyle bir şey olursa, bu sefer senin yanında olacağım.) This is our father’s will, I recommend that we fulfill his last desires.(Bu babamızın vasiyeti, onun son arzularını yerine getirmemizi tavsiye ederim.) You have always…

sweet (sıfat) Tatlı There is no one who does not love her because she is a sweet person, she loves her very much.(Onu sevmeyen kimse yok çünkü o tatlı bir insan, herkes onu çok seviyor.) Everyone should have a sweet and friendly people in their life because such people make you feel good.(Herkesin hayatında tatlı ve güler yüzlü insanlar olmalı çünkü böyle insanlar kendinizi iyi hissetmenizi sağlıyor.) Student: What is the meaning of sweet?(Öğrenci: Sweet…

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE