fury (isim) Hiddet, öfke Please stay calm my friend, this fury will harm you and me in a very bad way. (Lütfen sakin ol dostum, bu hiddet sana ve bana çok kötü bir şekilde zarar verecek) Fury can make you do very bad things and probably you will regret after you calm down. (Öfke sana çok kötü şeyler yaptırabilir ve muhtemelen sakinleşince pişman olursun.) “Fury” is my favorite film and in this movie, there is…

Bugün, Present Perfect Tense konu anlatımı ve Present Perfect Tense örnek cümleleri üzerinde duracağız. Present Perfect Tense, çok karıştırılan ve anlaşılması biraz zor olan bir konudur. Türkçe’de tam olarak bir zaman karşılığı olmaması, bu kalıbı öğrenmeyi daha zor hale getiriyor. Simple Past Tense ile sık sık karıştırılan bu kalıbın kurallarını iyice öğrenip, kullanım alanlarını bilirsek karışıklığı engellemiş oluruz. Present Perfect Tense Nedir, Present Perfect Tense kullanım alanları, Present Perfect Tense olumlu cümleler, Present Perfect Tense…

promise (fiil) Söz vermek, vadetmek, garanti etmek, taahhüt etmek My father promised me that when I turn 18, he will buy the car I want. (Babam bana 18 yaşıma girdiğimde istediğim arabayı alacağına söz verdi.) Ethical people stand behind their promises no matter what. (Ahlaklı insanlar, verdikleri sözlerin arkasında ne olursa olsun dururlar.) promise (isim) Söz, vaat He never forgot that promise of his uncle. (Amcasının o sözünü asla unutmadı.) What about your promise that…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!