break (fiil/isim) Kopmak, kırmak, bozmak, parçalamak He breaks every toy we buy for him, so we don’t buy any more toys.(Onun için aldığımız her oyuncağı kırıyor, bu yüzden artık ona oyuncak almıyoruz.) She was very upset when the chain of her favorite necklace broke.(En sevdiği kolyesinin zinciri koptuğunda çok üzüldü.) Once a heart is broken it is very difficult to compensate.(Bir kalp kırıldığında bunu telafi etmek çok zordur.) Student: What is the meaning of break?(Öğrenci:…

İngilizce’de gramer kurallarını ezberlemek ve cümleleri doğru bir şekilde kurmak büyük önem taşımaktadır. Ama cümle ögelerini doğru bir şekilde sıralasanız da dikkat etmeniz gereken şeyler bununla sınırlı kalmaz. Bu noktada irregular verbs konusunu bilmeniz oldukça faydalı olacaktır. Simple Past Tense ve diğer geçmiş zamanla ilgili zamanlarda fiiller normal formunda bulunmazlar. Fiiller geçmiş zamanla ilgili gramer kalıplarında fiilin 2. Halinde veya fiilin 3. Halinde bulunurlar. 2. Hal veya 3. Hal nedir diye kafanız karışmasın, çünkü bugünkü…

flow (isim) Akış, cereyan, akım, akıntı The flow of energy between two sides was obvious. (İki taraf arasındaki enerji akışı açıkça görülebiliyordu.) When we left the party, we sat by the river until the water flow stopped. (Partiden çıktıktan sonra su akıntısı durana kadar nehrin yanında oturduk.) It is very difficult to try to swim against the flow. (Akıntıya karşı yüzmeye çalışmak çok zordur.) flow (fiil) Akmak, akmaya başlamak When I saw her, my tears…

İngilizce Öğrenme Rehberiniz:
Güncel Yazılar, İpuçları ve Kaynaklar

SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!
SON GÜN! İngilizce Eğitimde NET %50 İNDİRİM!