future (isim)
- Gelecek
- People who want to have a good job in the future should work hard without giving up.
(Gelecekte iyi bir meslek sahibi olmak isteyen insanlar pes etmeden çok çalışmalılar.)
- I can’t live these ages well because I think too much about the past and the future.
(Geçmiş ve gelecek hakkında çok fazla düşündüğüm için bu yaşlarımı iyi yaşayamıyorum.)
- I want to be an architect in the future so I decided to prepare for the exam again this year.
(Gelecekte mimar olmak istiyorum bu yüzden bu yıl sınava tekrar hazırlanmaya karar verdim.)
- Student: What is the meaning of future?
(Öğrenci: Future ne demek?)
Teacher: Future meaning is tomorrow .
(Öğretmen: Yarın demektir.)
future (sıfat)
- Müstakbel
- I want to introduce my future wife to you.
(Müstakbel eşimi size tanıtmak istiyorum.)
- Let me show you my future house, next week I’m buying this house!
(Size müstakbel evimi gezdireyim, haftaya bu evi alıyorum!)
- I’m just a university student but I’ve already found my future husband.
(Daha üniversite öğrencisiyim fakat müstakbel kocamı şimdiden buldum.)
Future Ne Demek? Future Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- By-and-by
- Futurity
- Hereafter
- Offing
- Tomorrow
- Coming
- Unborn
Future Ne Demek? Future Kelimesi ile Zıt Anlamlı Kelimeler
- Past
- History
- Present
- Today
- Yore