flood (isim)
- Sel, taşkın, tufan, su baskını
- The flood destroyed the levee and messed up the town.
(Taşkın, seti yıktı ve tüm kasabayı alt üst etti.)
- Last year approximately these days, it has rained almost 2 days without a break and flood ruined our farm.
(Geçen yıl yaklaşık bu zamanlar, yağmur aralıksız olarak iki gün yağdı ve sel çiftliğimizi mahvetti.)
flood (fiil)
- Basmak, su basmak
- The water flooded everywhere! Who has blocked the bath?
(Banyoyu kim tıkadı, her tarafı su basmış)
- If you will not fix this installation, the water would flood everywhere and I will do nothing about it!
(Eğer tesisatı düzeltmezsen her tarafı su basacak ve ben hiçbir şeye elimi sürmeyeceğim bile!)
- Akın etmek, istila etmek
- On Black Friday, people flood to every store and buy what they see even if they don’t need them.
(Black Friday’de insanlar mağazalara akın ediyor ve önüne çıkan her şeyi alıyor onlara ihtiyaçları olmasa bile.)
Flood Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler
- Deluge
- Stream
- Tide
- Overflow
- Invade
- Raid
- Spread over