country (isim)

  1. Ülke, memleket
  • I love my country and if necessary, I would die for it willingly.

(Ülkemi çok seviyorum ve gerekirse onun için seve seve ölürüm.)

  • She is a traveler. She has seen almost 100 countries around the world.

(O bir gezgin. Dünya üzerinde neredeyse 100 tane ülke gördü.)

  • Every country has a different culture and a different history.

(Her ülke farklı bir kültüre ve farklı bir tarihe sahiptir.)

  1. Taşra, kırsal kesim
  • You live in the country, how can you handle that?

(Taşrada yaşıyorsun, bununla nasıl başa çıkabiliyorsun?)

  • Our mother was telling stories to us about her life in the country.

(Annemiz bize, taşrada geçen yaşantısı ile ilgili hikayeler anlatırdı.)

Ücretsiz ilk 3 dersi dinlemek için hemen Lingusta mobil uygulamasını indir!

Lingusta Mobil Uygulama İndir

country (sıfat)

  1. Taşra, taşra ile ilgili, kırsal, kır ile ilgili
  • I love country fairs. Entertainment and food stands have always made me excited.

(Kır panayırlarını seviyorum. Eğlence ve yemek standları beni her zaman heyecanlandırmıştır.)

  • Modern youth and adults are not like the old country folks.

(Modern gençlik ve yetişkinler, eski taşra insanları gibi değiller.)

Country Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Nation
  • Land
  • Homeland
  • Territory
  • Motherland
  • Area
  • Countryside
  • Terrain
Yazar

Hemen E-posta Adresini Gir, 3 Ücretsiz Deneme İngilizce Dersini Hemen Al!
3 Ücretsiz İngilizce Deneme Dersi Hediye!