confirm (fiil)

  1. Onaylamak, doğrulamak, tasdik etmek
  • The law has passed the parliment by a large vote but in the next step, the president should confirm it.

(Yasa parlamentodan büyük bir oyla geçti ama sonraki adımda başkanın yasayı onaylaması gerekiyor.)

  • Would you tell Mr. Johnson that he need to sign these papers for confirming the tender offer.

(Bay Johnson’a ihale teklifini onaylamak için bu belgelere imza atması gerektiğini söyler misiniz?)

  1. Tespit etmek
  • Our pilots confirmed that this plane was a foreigner war plane.

(Pilotlarımız bu uçağın bir düşman savaş uçağı olduğunu tespit etti.)

  • The sonar of the ship confirm a huge population of sardines so this hunt will be very profitable.)

(Sonar cihazı dev bir sardalye sürüsü tespit etti yani bugünkü av oldukça kazançlı olacağa benziyor.

Confirm Kelimesi ile Eş Anlamlı Kelimeler

  • Argue
  • Attest
  • Authenticate
  • Bear out
  • Certify
  • Corroborate
  • Substantiate
  • Support
  • Validate
  • Verify
  • Vindicate
Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE