Travel Türkçe ne demek?

travel (isim)

  1. gezi, gezinti, seyahat, yolculuk
  • Does any section of science consider time travel a possibility?
    (Bilimin her hangi bir kanadı zamanda yolculuğu mümkün olarak görüyor mu?)
  • Sorry, I was on travel yesterday.
    (Üzgünüm, dün seyahatteydim.)
  • Pierre kissed Maria and crossed to her bathroom, tossing several items into her travel bag.
    (Pierre Maria’yı öptü ve onun banyosuna geçip seyahat çantasına birkaç eşya attı.)
  • Student: What does travel means?
    (Öğrenci: Travel ne demek?)
    Teacher: Travel means journey.
    (Öğretmen: Travel yolculuk demektir.)

travel (fiil)

  1. gezmek, gezinti yapmak, yolculuk yapmak, seyahat etmek
  • When you travel, you can take your work with you.
    (Seyahat ettiğin zaman işini de beraberinde götürebilirsin.)
  • I travel tomorrow morning with my colleagues.
    (Yarın sabah iş arkadaşlarımla yolculuğa çıkacağım.)
  • They could travel some other time when their lives were more settled.
    (Başka bir zaman, hayatları daha çok düzene oturduktan sonra gezebilirlerdi.)
  • Willarski was going to Moscow and they agreed to travel together.
    (Willarski Moskovaya gidecektir ve birlikte gitme konusunda anlaştılar.)

Eş Anlamlı Kelimeler

  • journey
  • peregrinate
  • pilgrimage
  • tour
  • trek
  • trip
  • voyage
  • course
  • cover
  • cross
  • cut
  • follow
  • go
  • navigate
  • pass
  • perambulate
  • peregrinate
  • proceed
  • track
  • transit
  • traverse
  • barrel
  • belt
  • blast
  • blaze
  • blow
  • bolt
  • bomb

Zıt Anlamlı Kelimeler

  • crawl
  • creep
  • poke

Yorum Yaz

Akıcı İngilizce Konuşmaya Hazır Mısın? 3 Ayda İngilizce Öğren!
57 SAATTE AKICI İNGİLİZCE