Lingusta İngilizce derslerini ücretsiz deneyin ve Türkiye'nin kullandığı yeni dil eğitim metodunu şimdi keşfedin.
Have ve has, ”sahip olmak” fiilinin farklı biçimleridir. Aynı kelimeden gelseler de kullanım şekillerinde küçük farklılıklar vardır. Have I, you, we they ile kullanırken has ise he, she it ile kullanılmaktadır.
Kelime anlamı olarak have ve has pek çok anlama gelmektedir. Sahip olmak, içermek ve kullanmak have ve has kelimelerinin sahip olduğu anlamlar arasındadır. Have ve has barındırdığı anlama göre farklı kullanımlara da sahiptir.
Konu Başlıkları
Aşağıdaki şekillerde kullanılan have ve has “bir şeye sahip olmak” anlamını ifade eder. Bir kişinin veya ismin bir şeye sahip olduğunu belirtir.
Have’i kullanmanın birkaç yolu vardır. Bazı örnekler aşağıdaki gibidir.
I have a pencil.
Benim bir kurşun kalemim var.
I have some books.
Benim birkaç kitabım var
You have some apples.
Sizin birkaç elmanız var.
I have some money.
Benim biraz param var.
I have a lot of time.
Benim çok zamanım var.
I have a lot of books.
Benim çok kitabım var
Ali doesn’t have a car.
Ali’nin bir arabası yok.
Do you have a bicycle?
Senin bir bisikletin var mı?
Yes, l have a bicycle.
Evet, benim bir bisikletim var.
Ali didn’t have a car last year.
Geçen sene Ali’nin bir arabası yoktu.
I had many books when l was a child.
Çocukken birçok kitabım vardı.
Did you have a blue dress last year?
Geçen sene senin mavi bir elbisen var mıydı?
Yes I had a blue dress last year. (had, have ve has’in geçmiş zaman formudur)
Evet, geçen sene benim mavi bir elbisem vardı.
Jane is going to have tea with her friends.
Jane arkadaşları ile çay içecek.
Yukarıda da bahsedildiği gibi have tekil üçüncü şahıslar ile kullanılırken has halini alır. Bu doğrultuda has’in he, she ve it ile kullanımı ile ilgili örnekleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
She has fair hair.
Onun açık renk saçları vardır.
She has regular white teeth.
Onun düzgün beyaz dişleri vardır.
She has a beautiful face.
Onun güzel bir yüzü var.
Ayşe has a cat.
Ayşe’nin bir kedisi var.
She has blue eyes.
Onun mavi gözleri vardır.
Mary has some fish in an aquarium.
Mary’nin bir akvaryum içinde birkaç tane balığı var.
Mary has a bird.
Mary’nin bir kuşu var.
Her bird has a cage.
Onun kuşunun bir kafesi var.
Bir cümlede zorunluluk ile anlam paylaşılması gerektiğinde veya ruh halini ifade etmek için modal fiiller olarak kullanılırlar.
Bu kullanım konuyu son derece önemli bir şekilde etkiler ve özneyi şimdiki zaman cümlesinde eyleme zorlar. Gramer kuralları yukarıdaki kullanım ile aynıdır. Örneğin:
I do not have to go.
Gitmek zorunda değilim
Do I have to write?
Yazmak zorunda mıyım?
She has to feed them everyday.
O, onları her gün beslemek zorundadır.
Yardımcı fiiller olarak da bilinen have ve has, bir fiil cümlesi oluşturmak için aktif fiillerle birleşir.
Geçmiş zaman için kişiler ile fiil arasında bağlantı kurduğunda present perfect tense oluştururlar.
Present perfect, geçmişte başlayan ve etkisi günümüzde devam eden bir durumu anlatır.
I, you, we ve they have ile çekimleri için present perfect tense ile cümle örnekleri aşağıdaki gibidir.
I have drunk tea.
Ben çay içtim
I have studied English.
Ben çay içtim
We have started a new project.
Yeni proje bir proje başlattık.
The dog has grown since the last time I saw.
Son gördüğümden bu yana köpek büyümüş.
They haven’t finished their work yet.
İşlerini daha bitirmediler.
We have never met with him until now.
Onunla, şu ana kadar tanışmamıştık.
I have never seen such a fantastic masterpiece.
Hiç bu kadar etkileyici bir şaheser görmedim.
Have you ever been to Denmark?
Hiç Danimarka’da bulundun mu?
The doctors have made new developments.
Doktorlar yeni gelişmeler kaydettiler.
The man has been to the China once.
Adam, bir kez Çin’de bulundu.
Ayşe has talked to his father about her exams three times.
Ayşe, babasıyla sınavları hakkında üç kez konuştu.
They have had four companies since 2000.
2000’den bu yana 4 şirket sahibi oldular.
Have ve has’in kısaltılmış halleri, konuşma tonunuzu daha rahat veya verimli hale getirmenin en etkili yoludur.
Cümlenin bakış açısı ve fiil zamanı, hangi kısaltmayı kullanmanız gerektiğini gösterir. Have ve has kısaltmaları ile ilgili örnekler aşağıdaki gibidir.
We’ve known that you liked us for a long time.
Uzun zamandır bizi sevdiğini biliyorduk.
You’ve been told not to talk too much.
Çok konuşmaman gerektiği söylendi.
We’ve included a map in our wedding invitation.
Düğün davetiyemize bir harita ekledik.
They’ve told me how to make baklava before.
Daha önce bana nasıl baklava yapılacağını söylemişlerdi.
Harriet’s already set the table.
Harriet zaten masayı hazırladı.
My dad’s bought a new car.
Babam yeni bir araba aldı.
It’s been a difficult year.
Zor bir yıl oldu.
She’s seen that movie before.
O filmi daha önce görmüş.
She’s got a lot on her mind.
Onun aklında çok şey var.
I’ve got no plans for the weekend.
Hafta sonu için planım yok.
You’ve got a lot of nerve.
Çok cesaretlisin.
The tea’s got to be boiling by now.
Çay şimdiye kadar kaynıyor olmalı.
I’ve just eaten my pizza.
Pizzamı daha yeni yedim.
Ali hasn’t finished his work yet.
Ali, işini daha bitirmedi.
The poet hasn’t completed his new poem yet. (hasn’t has not’ın kısatlmasıdır)
Şair, yeni şiirini henüz tamamlamadı.
They haven’t seen her before, but they have a photograph of her. (haven’t have not’ın kısatlmasıdır)
Onu, daha önce görmediler, fakat onlarda onun bir fotoğrafı var.
Müthiş Yeni Metot Süper Kolay ve MEGA Hızlı İngilizce Öğretiyor