There are only a couple of errors in the computer program. (Bilgisayar programında yalnızca birkaç hata var)
Before going home, I bought a couple of beers for us so we have something to drink in movie night. (Eve gitmeden önce, sinema gecesi içecek bir şeylerimizin olması için kendimize birkaç bira aldım.)
I had a couple of friends that i haven’t seen for a long time. (Uzun zamandır görmediğim birkaç arkadaşım vardı.)
Student: What does couple means? (Öğrenci: Couple ne demek?) Teacher: Couple means few. (Öğretmen: Couple biraz demektir.)
çift
Last weekend I counted my every shoes in my dressing room so I found out that I have 32 couples of shoes. (Geçen hafta sonu soyunma odamdaki her ayakkabımı sayıyordum, böylece 32 çift ayakkabım olduğunu öğrendim.)
Honey please stop crying because you and Marshall are the most beautiful couple I have ever seen. (Tatlım lütfen ağlamayı bırak çünkü sen ve Marshall şimdiye kadar gördüğüm en güzel çiftsiniz.)