Müthiş Yeni Metot Süper Kolay ve Mega Hızlı İngilizce Öğretiyor

Lingusta İngilizce derslerini ücretsiz deneyin ve Türkiye'nin kullandığı yeni dil eğitim metodunu şimdi keşfedin.

ÜCRETSİZ DERSLER
İngilizce Kelimeler

En Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler ve Anlamları

İngilizce kelimeler ve anlamları günlük yaşantımız esnasında en çok kullanılan kelimeler ile birlikte sık sık karşımıza çıkmaktadır.

Yeni bir dil öğrenirken kelime dağarcığımızı geliştirmemiz gerekir.

İngilizce dilinde bir milyon civarında ingilizce kelime olduğu bilinmektedir. Ancak gerek konuşma dilinde gerekse edebi ve akademik dilde sıkça kullanılan kelime sayısı birkaç bini geçmemektedir.

Bu sayfada yer alan ilk bin kelime ise yaklaşık olarak basılı materyallerdeki kelimeler toplamının %80’ini oluşturuyor.

Günlük konuşma dilinde ise kitap, dergi ve gazete gibi basılı materyallere göre daha az sayıda, ortalama 600 civarında kelime kullanılıyor.

Dolayısıyla İngilizce öğrenmekte olan birinin, en çok kullanılan İngilizce kelimeler içerisinde ilk bin kelimeyi öğrenmesinin sağlayacağı fayda çok büyük olacaktır.

Önce alfabetik sıralamaya devamında ise frekans sıklığına göre derecelendirilerek listelenmiş olan bu kelimeler ve anlamları mutlaka öğrenilmelidir.

Bu öğrenme sürecine kelimelerin okunuşu ve telaffuzu da dahil edilmelidir.

Aşağıdaki listede göreceğiniz kelimeler dışında kalan fakat temel İngilizce kelimeler arasında yer alan bazı kelimeleri de mutlaka öğrenmek gerekiyor.

Konu Başlıkları

A’dan Z’ye En Önemli 1000 Kelime

Kullanım sıklıklarına göre en önemli 1000 kelime başladıkları harfler ile sıralanmıştır. Aradığınız harf ile başlayan kelimelere aşağıda bulunan başlıklardan ulaşabilirsiniz.

A Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

Sıkça kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde a ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • and – ve, ile, de
  • a – bir (tek başına kullanılmaz, isimle kullanılır) Ör: a boy
  • are – ‘be’ (olmak) fiili ikinci tekil ve çoğul şahıslar için
  • as – kadar, olarak, gibi, iken, ki,  esnasında, madem ki
  • at – de, da, ye, ya, e, a
  • all – tüm, hepsi, her şey
  • an – bir (ör: an umbrella / bir şemsiye)
  • about – hakkında
  • after – sonra
  • any – herhangi
  • also – ayrıca
  • around – etrafında
  • another – başka
  • ask – sormak
  • again – tekrar
  • air – hava
  • away – uzakta
  • animal – hayvan
  • answer – (fiil) cevap vermek, (isim) cevap
  • add – eklemek
  • along – boyunca
  • always – her zaman
  • almost – neredeyse
  • above – üstüne, üzerinde, yukarıda
  • area – alan
  • across – karşısında
  • against – karşı, aleyhinde, -e doğru, karşısında
  • ago – önce, evvel
  • am – ‘be’ fiilinin ‘ben’ öznesi için kullanımı
  • among – arasında
  • able – yapabilmek
  • anything – herhangi bir şey, hiçbir şey
  • arms – silah, cephane
  • appear – görünmek
  • already – zaten, çoktan, daha önce
  • age – yaş
  • amount – tutar
  • although – olmasına rağmen
  • act – davranmak
  • angle – açı
  • alone – yalnız, yalnızca, sadece
  • art – sanat
  • addition – ilave
  • army – ordu
  • action – eylem, fiil, aksiyon
  • ahead – önde, ileride
  • agree – anlaşmak, hemfikir olmak, kabul etmek
  • actually – aslında
  • afraid – korkmuş
  • adjective – sıfat
  • allow – izin vermek
  • apple – elma
  • arrive – varmak, ulaşmak, gelmek

B Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde b ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • be – olmak, bulunmak, var olmak
  • by – ile, tarafından, esnasında, yanında, yakınında
  • but – ancak, fakat, ama
  • been – (be fiili geçmiş edilgen) olmuş, bulunmuş, var olmuş
  • back – arka, geri
  • before – önce
  • boy – oğlan
  • big – büyük
  • because – çünkü
  • between – arasında
  • below – aşağıda, altında
  • begin – başlamak
  • both – her iki, ikisi de
  • began – ‘begin’ fiili geçmiş zaman
  • book – kitap
  • being – olmak
  • birds – kuşlar
  • become – olmak, -leşmek / laşmak
  • better – daha iyi
  • best – en iyi
  • black – siyah
  • box – kutu
  • became – (become fiili geçmiş zaman) oldu, -leşti / laştı
  • base – baz, temel, üs, esas
  • building – bina
  • behind – arkasında
  • boat – tekne
  • bring – getirmek
  • brought – getirmiş, getirilmiş
  • ball – top
  • built – inşa edilmiş, kurulmuş
  • bill – fatura, fiş, senet, banknot, bilet, tasarı, ilan
  • believe – inanmak
  • blue – mavi
  • brother – erkek kardeş
  • beautiful – güzel
  • beside – yanında, üstelik
  • baby – bebek
  • buy – satın almak
  • bed – yatak
  • bright – parlak
  • broken – kırık
  • build – inşa etmek, geliştirmek, kurmak
  • bear – ayı
  • bottom – alt
  • beat – dövmek, vurmak, yenmek
  • burning – yanma
  • brown – kahverengi
  • bad – kötü
  • bank – banka
  • bit – küçük parça, lokma, kırıntı, hisse, pay, azıcık, biraz
  • business – iş
  • break – kopmak, kırmak, bozmak, mola, ara
  • bones – kemikler
  • board – yazı tahtası, levha, yönetim kurulu
  • belong – ait olmak
  • blow – esmek, patla(t)mak, darbe, vuruş, esinti
  • branches – şubeler
  • blood – kan
  • bell – zil, çan
  • block – bloke etmek, engel, büyük bina, blok
  • born – doğmuş
  • British – İngiliz, Britanyalı

C Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En sık kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde c ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • can – yapabilmek, edebilmek, -abilmek, -ebilmek
  • could – (can geçmiş zaman)
  • call – çağırmak, seslenmek, telefon açmak, sesleniş, çağrı
  • come – gelmek
  • came – geldi
  • change – değiştirmek, değişim
  • country – ülke
  • city – şehir
  • close – yakın
  • children – çocuklar
  • car – araba
  • carry – taşımak
  • cut – kesmek, kesik, pay
  • color – renk
  • complete – tamamlamak, tam, bütün
  • covered – örtülü, kapalı
  • cold – soğuk
  • cried – ağladı, bağırdı, seslendi
  • certain – kesin
  • correct – düzeltmek, doğrulamak, doğru, dürüst
  • contain – kapsamak, içermek
  • course – kurs, rota
  • class – sınıf
  • carefully – dikkatle
  • common – alışılmış, müşterek, yaygın, umumi
  • clear – temizlemek, açıklamak, açık, temiz, parlak
  • check – kontrol etmek, incelemek, çek, fiş, makbuz, hesap
  • circle – daire
  • center – merkez
  • cells – hücreler
  • cause – sebeb olmak, sebep, neden
  • clothes – giysiler
  • cross – karşıya geçmek, çapraz, çarpı, haç
  • care – umursamak, ilgilenmek, bakmak, bakım, özen
  • century – yüzyıl
  • copy – kopyalamak, kopya
  • case – dava, durum, kılıf
  • consonant – ünsüz harf
  • count – saymak, sayı
  • cat – kedi
  • catch – yakalamak
  • climbed – tırmandı
  • continued – devam etti
  • cent – sent (para biriminin yüzde biri)
  • cool – serin
  • control – kontrol etmek, kontrol
  • coast – sahil
  • choose – seçmek
  • clean – temiz
  • caught – (catch fiilinin geçmiş zamanı) yakalandı, yaklanmış
  • child – çocuk
  • cost – maliyet
  • corner – köşe
  • crops – ekin, hasat, mahsul
  • cook – yemek pişirmek, aşçı
  • compound – bileşik
  • compare – karşılaştırmak
  • crowd – kalabalık
  • consider – düşünmek, değerlendirmek
  • chief – şef
  • current – şu andaki
  • cattle – sığır
  • company – şirket
  • capital – başkent, kapital, sermaye
  • chance – şans
  • column – sütun
  • church – kilise
  • chart – grafik
  • create – yaratmak
  • cotton – pamuk
  • corn – mısır
  • conditions – koşullar
  • cow – inek

D Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde d ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • do – yapmak
  • down – aşağı
  • day – gün
  • did – ‘do’ fiili geçmiş zamanı
  • does – ‘do’ fiili üçüncü tekil şahıs
  • different – farklı
  • don’t – ‘do’ fiili olumsuz
  • dog – köpek
  • didn’t – ‘do’ fiili geçmiş zamanı olumsuz
  • door – kapı
  • during – sırasında, esnasında, boyunca
  • draw – çizmek
  • decided – kararlaştırılmış
  • dry – kuru
  • deep – derin
  • dark – karanlık, kara
  • direction – yön
  • divided – bölünmüş
  • dance – dans
  • drop – düşürmek, düşüş, damla
  • developed – gelişmiş
  • difference – fark, farklılık
  • distance – mesafe
  • discovered – keşfedilen, keşfedilmiş
  • describe – tanımlamak
  • drive – sürmek
  • dictionary – sözlük
  • died – öldü
  • dress – elbise
  • design – tasarlamak, tasarım
  • drawing – çizim
  • decimal – ondalık
  • direct – doğrudan
  • desert – çöl
  • doctor – doktor
  • dollar – dolar
  • dead – ölü
  • death – ölüm
  • difficult – zor
  • doesn’t – ‘do’ fiili üçüncü tekil şahıs olumsuz
  • deal – ilgilenmek, ticaret yapmak, anlaşma
  • determine – belirlemek
  • detail – detay
  • division – bölünme, bölüm

E Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde e ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • each – her, her biri
  • end – son
  • even – düz, çift, eşit, bile, hatta
  • every – her
  • earth – yeryüzü, toprak, dünya
  • eye – göz
  • example – örnek
  • enough – yeterli
  • eat – yemek yemek
  • ever – daima, hep, hiç, asla
  • easy – kolay
  • early – erken
  • English – İngiliz, İngilizce
  • explain – açıklamak
  • equation – denklem
  • energy – enerji
  • Europe – Avrupa
  • exercise – alıştırma / egzersiz yapmak, alıştırma, egzersiz
  • egg – yumurta
  • edge – kenar
  • either – her, her iki, herhangi biri, hiçbiri, ya, ya da
  • everything – herşey
  • everyone – herkes
  • exactly – kesinlikle
  • else – başka, ayrıca, yahut
  • ear – kulak
  • experiment – deney, deneme
  • engine – motor
  • east – doğu
  • express – ifade etmek, açıklamak, süratli, acele, ekspres
  • equal – eşit
  • electric – elektrik
  • enjoy – keyfini çıkarmak, tadını çıkarmak, sahip olmak
  • except – dışında
  • expect – beklemek, ummak
  • exciting – heyecan verici
  • entered – girildi
  • eight – sekiz
  • especially – özellikle
  • experience – deneyim
  • entire – tüm
  • effect – etkilemek, gerçekleştirmek, tesir, etki

F Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde f ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • for – için, göre, amacıyla, sebebiyle, dolayı, nedeniyle, çünkü, zira
  • from – den, dan, beri, den beri, itibaren
  • first – ilk, birinci, önce
  • find – bulmak
  • form – şekil vermek, oluşturmak, kurmak, düzenlemek, şekil, biçim
  • found – kurmak, tesis etmek, inşa etmek
  • food – gıda, yemek, yiyecek, besin
  • father – baba
  • few – az
  • feet – ayak, ayaklar
  • four – dört
  • face – yüz
  • far – uzak
  • family – aile
  • fish – balık
  • friend – arkadaş
  • fast – hızlı
  • five – beş
  • fall – düşmek
  • figure – rakam, şekil, simge
  • field – alan
  • fire – ateş
  • fly – uçmak
  • finally – en sonunda
  • front – ön
  • feel – hissetmek
  • fact – gerçek, olgu
  • force – zorlamak, kuvvet
  • filled – dolu, dolmuş, doldurulmuş
  • full – tam, dolu
  • fine – iyi, güzel, hoş, ceza
  • felt – hissedilen
  • farmer – çiftçi
  • forest – orman
  • finished – bitmiş, tamamlanmış, sona ermiş
  • flower – çiçek
  • factor – faktör, etken
  • floor – kat, zemin
  • free – ücretsiz
  • fraction – kesir, kısım, parça
  • fight – dövüşmek, kavga etmek, savaşmak, dövüş, kavga, savaş
  • French – Fransız
  • finger – parmak
  • foot – ayak
  • fell – düştü
  • flow – akmak, akış
  • feeling – duygu
  • fit – uymak, uygun olmak, uygun
  • flat – düz
  • famous – ünlü
  • fruit – meyve
  • factory – fabrika
  • France – Fransa
  • fresh – taze
  • fig – incir
  • forward – yollamak, göndermek, sevk etmek, ileri, öndeki
  • fear – korkmak, korku

G Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde g ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • go – gitmek
  • get – almak, elde etmek
  • give – vermek
  • good – iyi
  • great – büyük, müthiş, harika
  • got – ‘get’ fiili geçmiş zaman
  • group – grup
  • grow – büyümek
  • girl – kız
  • ground – yer, zemin
  • gave – ‘give’ fiili geçmiş zaman
  • green – yeşil
  • game – oyun
  • general – genel
  • god – tanrı
  • gone – ‘go’ fiili geçmiş zaman
  • glass – bardak
  • gold – altın
  • gas – benzin, gaz
  • grass – ot, çim
  • government – hükümet, devlet
  • grew – ‘grow’ fiili geçmiş zaman
  • garden – bahçe
  • guess – tahmin etmek, tahmin
  • gun – silah
  • Greek – Yunan
  • Greece – Yunanistan

H Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde h ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • his – (eril) onun, onun(ki)
  • have – sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, zorunda olmak, bulunmak
  • had – ‘have’ fiili geçmiş zaman
  • how – nasıl, niçin
  • her – (dişi) onun, onu
  • him – (eril) onu, ona
  • has – ‘have’ fiili üçüncü tekil şahıs
  • help – yardım etmek, yardım, destek
  • here – buraya, burada, burası, işte
  • home – ev, aile ocağı, yuva, mesken, vatan
  • hand – el
  • high – yüksek, yüce, üst
  • head – kafa, baş, başkan
  • hard – sert, zor
  • hear – duymak, işitmek
  • horse – at, beygir
  • heard – ‘hear’ fiili geçmiş zaman
  • however – bununla birlikte, yine de, fakat, ancak
  • hour – saat, vakit, zaman
  • happen – olmak, meydana gelmek
  • hold- tutmak, alıkoymak, sahip olmak, zapt etmek, düzenlemek
  • himself – (eril) kendisi
  • hundred – (sayı) yüz
  • halt – durmak, durdurmak, duraklama, durak, mola
  • heat – ısıtmak, sıcaklık, ısı
  • hot – sıcak, ateşli, kızgın, acı
  • heavy – ağır, fazla, şiddetli, kuvvetli, güç, zor (iş)
  • heart – kalp, yürek, vicdan, gönül, sevgi, merkez
  • happy – mutlu, mesut, memnun, hoşnut, şen, neşeli
  • held – ‘hold’ fiili geçmiş zaman
  • hill – tepe, tümsek, yokuş
  • hope – ummak, ümit etmek, umut, ümit
  • hair – saç, tüy, kıl
  • hole – delik, boşluk, hücre, zindan
  • history – tarih
  • hunting – av, avcılık, avlanma
  • human – insan, beşer, insanoğlu
  • hit – vurmak, çarpmak, isabet etmek, çarpma, vuruş, darbe
  • hat – şapka, başlık
  • huge – kocaman, muazzam, devasa

I Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde i ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • in – de, da, içinde, içine, halinde, olarak, içeriye, içeri
  • is – ‘be’ (olmak) fiili üçüncü tekil şahıs
  • it – (cinsiyetsiz adıl) o, onu, ona
  • I – ben
  • if – eğer, şayet
  • into – içine, içeriye, haline, -e, -ye
  • its – (it adılının iyelik hali) onun, kendisinin
  • important – önemli, mühim
  • idea – fikir, düşünce
  • Indian – Hintli, Kızılderili
  • I’ll – (kısaltılmamış hali I will) ben yapacağım
  • inch – (ölçü birimi) inç
  • island – ada, adacık
  • include – içermek, kapsamak, dahil etmek
  • instrument – araç gereç, enstrüman
  • ice – buz, buzul, dondurma
  • instead – yerine, tercihan
  • iron – ütülemek, zincire vurmak, demir, ütü
  • itself – kendisi, bizzat
  • information – bilgi, haber, malumat, enformasyon
  • increase – artmak, arttırmak, çoğalmak, çoğaltmak, artma, artış
  • insect – böcek, haşere
  • indicate – göstermek, belirtmek, işaret etmek
  • interest – ilgilendirmek, alakadar etmek
  • industry – endüstri, sanayi, sektör

J Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde j ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • just – sadece, yalnızca, hemen, biraz önce
  • job – iş, meslek, görev, vazife
  • jump – sıçramak, zıplamak, atlamak
  • jumped – ‘jump’ fiili geçmiş zaman
  • join – katmak, katılmak, üye olmak, buluşmak, birleşmek
  • joined – ‘join’ fiili geçmiş zaman
  • Japanese – Japon, Japonca

K Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde k ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • know – bilmek, tanımak, anlamak, fark etmek
  • kind – tür, çeşit, cins, kibar, nazik, iyi, müşfik
  • keep – tutmak, saklamak, bakmak, korumak, sürdürmek
  • knew – ‘know’ fiili geçmiş zaman
  • king – kral
  • known – ‘know’ fiili geçmiş zaman, bilinen
  • kept – ‘keep’ fiili geçmiş zaman, tutulmuş, saklanmış
  • kill – öldürmek, katletmek
  • killed – ‘kill’ fiili geçmiş zaman, öldürülmüş
  • key – anahtar, tuş

L Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde l ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • like – hoşuna gitmek, hoşlanmak, sevmek, beğenmek, istemek
  • look – bakmak
  • long – uzun
  • little – küçük
  • live – canlı
  • line – çizgi,hat
  • large – geniş
  • land – arazi
  • letter – mektup
  • learn – öğrenmek
  • last – son
  • light – ışık
  • left – sol
  • life – hayat
  • later – sonra
  • let – izin vermek
  • list – liste
  • leave – ayrılmak
  • low – düşük
  • listen – dinlemek
  • less – az
  • language – lisan
  • love – sevmek, sevgi, aşk
  • leg – bacak
  • length – uzunluk
  • lay – yatmak, yatırmak, uzanmak
  • laugh – gülmek
  • lead – öncülük etmek, liderlik etmek
  • lake – göl
  • lot – çok
  • let’s – haydi
  • least – en az
  • law – hukuk, yasa, kanun
  • lost – kayıp
  • lady – bayan, kadın
  • lie – yalan söylemek, yalan
  • loud – yüksek sesli, gürültülü
  • lifted – kaldırdı
  • level – seviye
  • led – ‘lead’ fiili geçmiş zaman
  • located – yerleşik bulunmak, yeri saptanmak

M Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde m ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • many – çok
  • make – yapmak
  • more – isim: çok, fazla şey, fazlalık / sıfat: daha çok, daha fazla / zarf: daha, bir kat daha
  • my – benim
  • made – yapılmış
  • may – olası olmak, mümkün olmak, ebilmek, abilmek
  • me – beni
  • most – en
  • man – adam
  • mean – anlamına gelmek
  • much – çok
  • must – gerekmek, zorunluluk, -meli, -malı
  • men – erkekler
  • move – hareket
  • mother – anne
  • might – belki
  • mile – mil
  • miss – bayan
  • mountain – dağ
  • music – müzik
  • mark – marka
  • measure – ölçmek
  • morning – sabah
  • map – harita
  • money – para
  • minutes – dakika
  • machine – makine
  • material – malzeme
  • matter – önemi olmak
  • moon – ay
  • members – üyeler
  • mind – zihin
  • main – ana
  • million – milyon
  • meet – buluşmak
  • months – aylar
  • metal – metal
  • method – metod
  • moment – an
  • milk – süt
  • middle – orta
  • melody – melodi
  • mouth – ağız
  • maybe – olabilir
  • modern – modern
  • mine – maden
  • movement – haraket
  • major – majör
  • meat – et
  • molecule – molekül
  • march – mart
  • match – uymak, uygun olmak, eşleştirmek, eş, maç, kibrit

N Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde n ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • not – değil
  • number – numara
  • no – hayır
  • now – şimdi
  • new – yeni
  • name – isim
  • need – gerek
  • near – yakın
  • never – asla
  • next – sonraki
  • night – gece
  • numeral – rakam
  • north – kuzey
  • notice – dikkat
  • note – not
  • nothing – hiçbir şey
  • noun – isim
  • nation – ulus
  • natural – natürel
  • necessary – gerekli
  • nose – burun
  • northern – kuzeyde bulunan
  • nor – ne de

O Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde o ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • of – (edat) nin, ın, den, li, yüzünden
  • on – (edat) üstünde, üzerinde, de, e doğru, yönünde, ile, civarında, esnasında. (zarf) durmadan, sürekli olarak, üstünde (giysi), giymiş olarak, beri, bu yana. (sıfat) olmakta olan, devam etmekte olan, çalışmakta, devrede, sahnede, hazır
  • or – veya
  • one – bir, bir tane, biri, birisi, kimse, tek
  • other – diğer
  • out – dışarı
  • oil – sıvı yağ
  • over – üzerinde
  • only – sadece
  • our – bizim
  • old – eski
  • off – kapalı
  • own – kendi
  • open – açık
  • often – sık sık
  • once – bir kere, bir kez, bir zamanlar
  • order – sipariş
  • oh – (ünlem) ey, hey, ah, aha
  • ocean – okyanus
  • object – nesne
  • outside – dışında
  • observe – gözlemek
  • oxygen – oksijen
  • opposite – zıt, ters, karşıt, karşı yönde
  • office – ofis

P Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde p ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • people – insanlar
  • part – bölüm
  • place – yer
  • put – koymak
  • picture – resim
  • play – oyun
  • point – nokta
  • page – sayfa
  • paper – kağıt
  • problem – sorun
  • piece – parça
  • products – ürün
  • passed – geçti
  • pattern – desen
  • pulled – çekti
  • plan – plan
  • person – kişi
  • produce – üretmek
  • plane – düzlem
  • power – güç
  • pair – çift
  • perhaps – belki
  • picked – seçilmiş
  • paint – boya
  • probably – muhtemelen
  • past – geçmiş
  • paragraph – paragraf
  • pushed – itti
  • phrase – ifade
  • per – için
  • pound – paund
  • possible – mümkün
  • poor – fakir
  • plains – ovalar
  • presidents – başkanlar
  • pay – ödemek
  • party – parti
  • period – dönem
  • please – lütfen
  • practice – uygulama
  • provide – sağlamak
  • poem – şiir
  • pole – direk
  • position – pozisyon
  • process – işlem
  • property – nitelik
  • particular – özel
  • plant – bitki
  • park – park
  • printed – boyalı
  • plural – çoğul
  • prepared – hazırlanmış
  • pretty – güzel

Q Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde q ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • question – soru
  • quickly – hızlı bir şekilde
  • quite – epey, pek, oldukça
  • quiet – sessiz, sakin, sessizlik

R Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde r ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • right – sağ, doğru
  • read – okumak
  • run – koşmak
  • river – nehir
  • really – gerçekten
  • room – oda
  • red – kırmızı
  • remember – hatırlamak
  • reached – ulaştı
  • rock – kaya
  • road – yol
  • rest – dinlenme
  • ran – koştu
  • round – yuvarlak
  • rule – kural
  • ready – hazır
  • region – bölge
  • return – dönüş
  • rain – yağmur
  • reason – sebep
  • record – kayıt
  • race – yarış
  • resent – yeniden gönderilen
  • root – kök
  • raised – kaldırdı
  • represent – temsil etmek
  • result – sonuç
  • ride – binmek
  • rolled – haddelenmiş
  • remain – kalmak
  • row – sıra
  • report – rapor
  • rise – yükselmek
  • received – alınan
  • ring – yüzük
  • rich – zengin
  • rather – oldukça, tercihen, epey, aksine, bilakis
  • rhythm – ritim
  • radio – radyo
  • repeated – tekrarlanan
  • rose – gül
  • rope – halat

S Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde s ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • said – ‘say’ fiili geçmiş zaman, söylendi
  • she – o (kadın için)
  • so – yani
  • some – bazı
  • see – görmek
  • sound – ses
  • sentence – cümle
  • say – söylemek
  • same – aynı
  • show – gösteri
  • small – küçük
  • set – ayarlamak
  • such – böyle
  • spell – büyü
  • still – yine
  • study – çalışma
  • should – meli
  • school – okul
  • start – başlangıç
  • story – öykü
  • saw – testere
  • something – bir şey
  • seem – görünmek
  • side – yan
  • sea – deniz
  • state – belirtmek,bildirmek
  • stop – dur
  • second – ikinci
  • sometimes – bazen
  • soon – yakında
  • song – şarkı
  • stand – durmak
  • sun – güneş
  • since – beri
  • sure – emin
  • ship – gemi
  • short – kısa
  • space – boşluk
  • several – birkaç
  • step – adım
  • slowly – yavaş yavaş
  • seen – görülen
  • sing – şarkı söyle
  • south – güney
  • shown – gösterilen
  • strong – güçlü
  • star – yıldız
  • street – sokak
  • surface – yüzey
  • scientist – bilim adamı
  • stay – kalmak
  • stood – durdu
  • system – sistem
  • shape – şekil
  • six – altı
  • size – boyut
  • special – özel
  • square – kare
  • syllable – hece
  • suddenly – aniden
  • subject – konu
  • simple – basit
  • sit – oturmak
  • sum – toplam
  • summer – yaz mevsimi
  • sat – oturdu
  • store – mağaza
  • sign – işaret
  • sky – gökyüzü
  • soft – yumuşak
  • shall – olacaktır
  • speak – konuşmak
  • son – oğul
  • sleep – uyumak
  • snow – kar
  • soil – toprak
  • spring – bahar
  • section – bölüm
  • scale – ölçek
  • stone – taş
  • speed – hız
  • sail – yelken
  • smiled – gülümsedi
  • someone – birisi
  • surprise – sürpriz
  • shouted – bağırdı
  • skin – cilt
  • sent – gönderildi
  • symbol – sembol
  • save – kayıt etmek
  • signal – sinyal
  • straight – düz
  • statement – beyan
  • stick – çubuk
  • seed – tohum
  • suppose – varsayalım
  • strange – garip
  • serve – servis
  • separate – ayrı
  • student – öğrenciler
  • supply – arz
  • sand – kum
  • safe – güvenceli
  • soldier – asker
  • silent – sessiz
  • seven – yedi
  • sense – his
  • string – ip
  • spot – benek
  • suggested – önerilmiş
  • send – göndermek
  • sight – görme
  • stream – akış
  • science – bilim
  • swim – yüzmek
  • sell – satmak
  • shoulder – omuz
  • spread – yayılmış
  • sharp – keskin
  • settle – yerleşmek, karar vermek, tayin etmek, halletmek, anlaşmak, ödemek
  • southern – güneyde bulunan
  • sister – kız kardeş
  • suffix – son ek
  • sugar – şeker
  • stretch – uzamak, uzatmak, germek, esnemek, esnetmek
  • solution – çözüm
  • shoes – ayakkabılar
  • shop – dükkan
  • similar – benzer
  • score – puan, skor
  • steel – çelik
  • substance – madde
  • smell – koku
  • sir – beyefendi
  • seat – koltuk

T Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde t ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • the – isimden önce kullanılan belirli tanımlık, anlam içermez. ör: the book
  • to – (edat) e, ye, ya, e doğru, göre, karşı
  • that – şu, o, ki, diye (sıfat) öteki. (zarf) bu kadar, o kadar, böyle. (bağlaç) şu, o, ki, diye, için
  • they – onlar, insanlar
  • this – bu / (zarf) bu kadar, böyle
  • there – orada
  • their – onların
  • then – sonra
  • them – onları
  • these – bunlar
  • time – zaman
  • two – iki
  • than – göre
  • take – almak
  • thing – şey
  • think – düşünmek
  • through – vasıtasıyla
  • too – çok
  • tell – söylemek
  • three – üç
  • turn – çevirmek
  • try – denemek
  • tree – ağaç
  • thought – düşündü
  • those – onlar, bunlar
  • together – birlikte
  • took – aldı
  • talk – konuşmak
  • told – söylendi
  • top – üst
  • today – bugün
  • toward – doğru
  • true – doğru
  • table – masa
  • town – şehir
  • travel – seyehat etmek, seyahat, gezi
  • ten – on
  • though – gerçi
  • thousand – bin
  • test – test
  • train – tren
  • third – üçüncü
  • teacher – öğretmen
  • tall – uzun, uzun boylu
  • type – çeşit
  • themselves – kendilerini
  • temperature – sıcaklık
  • tiny – küçücük
  • trip – yolculuk
  • trouble – sorun
  • touch – dokunmak
  • team – takım
  • tone – ton
  • thus – böylece
  • tail – kuyruk
  • trade – ticaret
  • thick – kalın
  • thin – ince
  • tied – bağlanmış
  • tube – tüp
  • terms – şartlar
  • truck – kamyon
  • train – tren
  • triangle – üçgen
  • total – toplam
  • tools – araçlar
  • track – izlemek

U Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde u ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • use – kullanmak
  • up – yukarı
  • us – bize
  • under – altında
  • until – kadar
  • usually – genellikle
  • unit – birim
  • upon – üzerinde
  • understand – anlamak
  • uncle – dayı,amca
  • underline – altını çizmek, vurgulamak

V Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde v ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • very – çok
  • vowel – sesli harf
  • voice – ses
  • verb – fiil
  • village – kasaba
  • valley – vadi
  • visit – ziyaret etmek
  • value – değer
  • various – çeşitli
  • view – görünüm

W Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde w ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • was – ‘be’ (olmak) fiilinin geçmiş zaman hali
  • with- (edat) ile, birlikte, beraber, li
  • word – kelime
  • what – ne
  • were – ‘be’ fiilinin geçmiş zamanı
  • we – biz
  • when – ne zaman
  • which – hangi
  • will – irade
  • would – cekti, caktı, erdi, (soru hali) ermi , (soru hali) ermiydi , (koşul kipini ifade eder) hayali bir olayın veya durumun sonucunu gösterir
  • write – yazmak
  • way – yol
  • water – su
  • who – kim
  • work – iş
  • where – nerede
  • want – istemek
  • well – iyi
  • why – neden
  • went – gitti
  • world – dünya
  • while – süre
  • walk – yürüyüş
  • white – beyaz
  • without – olmadan
  • watch – izlemek
  • whole – bütün
  • wave – dalga
  • wind – rüzgar
  • war – savaş
  • wood – ahşap
  • wait – beklemek
  • wheel – tekerlek
  • week – hafta
  • warm – sıcak
  • wish – dilek
  • wall – duvar
  • window – pencere
  • winter – kış
  • wide – geniş
  • written – yazılı
  • wild – vahşi
  • west – batı
  • weather – su
  • whether – eğer
  • within – içinde
  • wonder – merak etmek
  • wrote – yazdı
  • wear – giyinmek
  • woman – kadın
  • wire – tel
  • whose – kimin
  • won’t – yapmayacak
  • wasn’t – değildi
  • wing – kanat
  • weight – ağırlık
  • wash – yıkamak
  • wife – kadın eş
  • we’ll – yapacağız
  • wouldn’t – ‘would’ olumsuz
  • western – batıda bulunan
  • wrong – yanlış
  • worker – işçi
  • women – kadınlar
  • win – kazanmak

Y Harfi İle Başlayan İngilizce Kelimeler

En çok kullanılan bin İngilizce kelime içerisinde y ile başlayan kelimeler ve Türkçe anlamları.

  • you – sen, siz, sana, size, seni, sizi
  • your – senin
  • year – yıl
  • young – genç
  • yes – evet
  • yet – henüz
  • you’re – sen
  • yard –  İngiliz uzunluk ölçüsü
  • yourself – kendin
  • yellow – sarı

Kullanım Sıklığına Göre Listelenmiş En Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler ve Anlamları

En çok kullanılan ilk bin İngilizce kelime ve anlamları frekans sıklığına göre derecelendirilerek aşağıda verilmiştir.

Kitap, dergi ve gazete gibi basılı materyallerde geçen tüm İngilizce kelimeler toplamının üçte birini listemizdeki ilk yirmi beş İngilizce kelime oluşturuyor.

Örneğin İngilizce kitaplarda geçen her bir İngilizce kelimenin oranını Google Ngram Viewer sayfasında ilgili kelimeyi aratarak görebilirsiniz. Bu veriler Google’ın taradığı kitaplardan derlenmiştir (dergi ve gazeteler Google Ngram verilerine dahil değildir).

Birazdan göreceğiniz ilk yüz İngilizce kelime basılı materyallerdeki kelimeler toplamının yarısını ve ilk üç yüz kelime ise %65’ini oluşturuyor.

İlk 100 İçerisindeki İngilizce Kelimeler ve Anlamları

En çok kullanılan İngilizce kelimeler ve anlamları listesindeki ilk yüz kelimeye bakalım. Bu kelimeler hem yazılı hem de sözlü İngilizcede cümle yapıları içerisinde çok sık olarak kullanılmaktadır.

  1. the – isimden önce kullanılır. anlam içermez. Ör: the book
  2. of – (edat) nin, ın, den, li, yüzünden
  3. and – (bağlaç) ve, ile, de
  4. a – bir (tek başına kullanılmaz, isimle kullanılır) Ör: a boy
  5. to – (edat) e, ye, ya, e doğru, göre, karşı
  6. in – (edat) de, da, içinde, içine, halinde, olarak, içeriye, içeri. (sıfat) iç, içerde
  7. is – ‘be’ (olmak) fiilinin üçüncü tekil hali. Ör: He is … / She is … / It is …
  8. you – sen, siz, sana, size, seni, sizi
  9. that – şu, o, ki, diye (sıfat) öteki. (zarf) bu kadar, o kadar, böyle. (bağlaç) şu, o, ki, diye, için
  10. it – o, onu, ona
  11. he – o (erkek için)
  12. was – ‘be’ (olmak) fiilinin geçmiş zaman hali
  13. for – (edat) için, göre, amacıyla, doğru, uygun, yönünde, yarayan, karşı, dolayı, sebebiyle. (bağlaç) dolayı, nedeniyle, çünkü, zira
  14. on – (edat) üstünde, üzerinde, de, e doğru, yönünde, ile, civarında, esnasında. (zarf) durmadan, sürekli olarak, üstünde (giysi), giymiş olarak, beri, bu yana. (sıfat) olmakta olan, devam etmekte olan, çalışmakta, devrede, sahnede, hazır
  15. are – ‘be’ (olmak) fiilinin ikinci tekil ve çoğul şahıslar hali
  16. as – (zarf) kadar, olarak, gibi, iken. (bağlaç) ki; madem; olduğu gibi, diği gibi, iken, irken; karşın, rağmen; mademki
  17. with- (edat) ile, birlikte, beraber, li
  18. his – onun, onunki
  19. they – onlar, insanlar
  20. I – ben
  21. at – (edat) de, da, ye, ya, e, a
  22. be – olmak, bulunmak, var olmak; anlamına gelmek; mal olmak; tutmak (para); durmak
  23. this – bu / (zarf) bu kadar, böyle
  24. have – sahip olmak, olmak, elde etmek, almak, yapmak, etmek, kabul etmek, zorunda olmak, bulunmak
  25. from – (edat) den, dan, beri, den beri, itibaren
  26. or – veya
  27. one – bir, bir tane, biri, birisi, kimse, tek
  28. had – ‘have’ fiilinin geçmiş zaman hali
  29. by – tarafından (tek başına kullanılmaz, kelimeyle kullanılır)
  30. word – kelime
  31. but – fakat
  32. not – değil
  33. what – ne
  34. all – herşey
  35. were – ‘be’ fiilinin geçmiş zamanı
  36. we – biz
  37. when – ne zaman
  38. your – senin, sizin
  39. can – yapabilmek
  40. said – ‘say’ fiili geçmiş zaman, söylendi
  41. there – orada
  42. use – kullanmak
  43. an – bir (ör: an umbrella / bir şemsiye)
  44. each – her
  45. which – hangi
  46. she – o (kadın için)
  47. do – yapmak
  48. how – nasıl
  49. their – onların
  50. if – eğer
  51. will – irade
  52. up – yukarı
  53. other – diğer
  54. about – hakkında
  55. out – dışarı
  56. many – çok
  57. then – sonra
  58. them – onları
  59. these – bunlar
  60. so – yani
  61. some – bazı
  62. her – onu
  63. would – cekti, caktı, erdi, (soru hali) ermi, (soru hali) ermiydi, (koşul kipini ifade eder) hayali bir olayın veya durumun sonucunu gösterir
  64. make – yapmak
  65. like – hoşuna gitmek, hoşlanmak, sevmek, beğenmek, istemek
  66. him – (erkek) onu
  67. into – içine, içeriye, haline, -e, -ye
  68. time – zaman
  69. has – ‘have’ fiili üçüncü tekil şahıs
  70. look – bakmak
  71. two – iki
  72. more – (isim) çok, fazla şey, fazlalık, (sıfat) daha çok, daha fazla, (zarf) daha, bir kat daha
  73. write – yazmak
  74. go – gitmek
  75. see – görmek
  76. number – numara
  77. no – hayır
  78. way – yol
  79. could – (can geçmiş zaman)
  80. people – insanlar
  81. my – benim
  82. than – göre
  83. first – ilk
  84. water – su
  85. been – (be fiili geçmiş edilgen) olmuş, bulunmuş, var olmuş
  86. call – çağırmak, seslenmek, telefon açmak, sesleniş, çağrı
  87. who – kim
  88. oil – yağ, sıvı yağ, petrol
  89. its – onun
  90. now – şimdi
  91. find – bulmak
  92. long – uzun
  93. down – aşağı
  94. day – gün
  95. did – ‘do’ fiili geçmiş zaman
  96. get – almak
  97. come – gelmek
  98. made – ‘make’ fiili geçmiş zaman, yapılmış
  99. may – olası olmak, mümkün olmak, ebilmek, abilmek
  100. part – bölüm

101-200 Aralığındaki İngilizce Kelimeler ve Anlamları

İkinci 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 101-200 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. over – üzerinde
  2. new – yeni
  3. sound – ses
  4. take – almak
  5. only – sadece
  6. little – küçük
  7. work – çalışmak, iş
  8. know – bilmek
  9. place – yer
  10. year – yıl
  11. live – yaşmak, canlı
  12. me – beni
  13. back – arka, geri
  14. give – vermek
  15. most – en, en çok
  16. very – çok
  17. after – sonra
  18. thing – şey
  19. our – bizim
  20. just – sadece, yalnızca, hemen, biraz önce
  21. name – isim
  22. good – iyi
  23. sentence – cümle
  24. man – adam
  25. think – düşünmek
  26. say – söylemek
  27. great – büyük, müthiş, harika
  28. where – nerede
  29. help – yardım etmek, yardım
  30. through – vasıtasıyla
  31. much – çok
  32. before – önce
  33. line – çizgi, hat
  34. right – sağ, doğru
  35. too – çok
  36. mean – anlamına gelmek
  37. old – eski
  38. any – herhangi
  39. same – aynı
  40. tell – söylemek
  41. boy – oğlan
  42. follow – takip etmek
  43. came – ‘come’ fiili geçmiş zaman, geldi
  44. want – istemek
  45. show – göstermek, gösteri
  46. also – ayrıca
  47. around – etrafında
  48. form – form, şekil, biçim, şekil vermek, oluşturmak, kurmak, düzenlemek
  49. three – üç
  50. small – küçük
  51. set – ayarlamak
  52. put – koymak
  53. end – sonlandırmak, son
  54. does – ‘do’ fiili üçüncü tekil şahıs
  55. another – başka
  56. well – iyi
  57. large – geniş
  58. must – gerekmek, zorunluluk, -meli, -malı
  59. big – büyük
  60. even – düz, çift, eşit, bile, hatta
  61. such – böyle
  62. because – çünkü
  63. turn – çevirmek, dönmek, döndürmek, dönüş
  64. here – buraya, burada, burası, işte
  65. why – neden
  66. ask – sormak
  67. went – ‘go’ fiili geçmiş zaman, gitti
  68. men – erkekler
  69. read – okumak
  70. need – gerekli olmak, ihtiyaç duymak, gereksinim, ihtiyaç
  71. land – arazi
  72. different – farklı
  73. home – ev, aile ocağı, yuva, mesken, vatan
  74. us – bize
  75. move – hareket etmek, hareket
  76. try – denemek
  77. kind – tür, çeşit, cins, kibar, nazik, iyi, müşfik
  78. hand – el
  79. picture – resim
  80. again – tekrar, yine
  81. change – değiştirmek, değişim
  82. off – kapalı
  83. play – oynamak, oyun
  84. spell – hecelemek, büyü
  85. air – hava
  86. away – uzakta
  87. animal – hayvan
  88. house – ev
  89. point – nokta
  90. page – sayfa
  91. letter – harf, mektup
  92. mother – anne
  93. answer – cevap vermek, cevap, yanıt
  94. found – ‘find’ fiili geçmiş zaman, buldu, bulundu
  95. study – çalışmak, çalışma
  96. still – yine
  97. learn – öğrenmek
  98. should – meli, -malı
  99. America – Amerika
  100. world – dünya

201-300 Aralığındaki İngilizce Kelimeler ve Anlamları

Üçüncü 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 201-300 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. high – yüksek
  2. every – her
  3. near – yakın
  4. add – eklemek
  5. food – gıda, yiyecek
  6. between – arasında
  7. own – sahip olmak, kendi, kendisinin
  8. below – aşağıda
  9. country – ülke
  10. plant – bitki
  11. last – son
  12. school – okul
  13. father – baba
  14. keep – tutmak, saklamak, bakmak, korumak, sürdürmek
  15. tree – ağaç
  16. never – asla
  17. start – başlamak, başlangıç
  18. city – şehir
  19. earth – yeryüzü, toprak, dünya
  20. eye – göz
  21. light – ışık, hafif
  22. thought – ‘think’ fiili geçmiş zaman, düşünce
  23. head – kafa, baş, başkan
  24. under – altında
  25. story – öykü
  26. saw – ‘see’ fiili geçmiş zaman, testere
  27. left – sol
  28. don’t – ‘do’ fiili olumsuz
  29. few – az
  30. while – sırasında, süre
  31. along – boyunca
  32. might – belki
  33. close – kapatmak, yakın
  34. something – bir şey
  35. seem – görünmek
  36. next – sonraki
  37. hard – sert, zor
  38. open – açmak, açık
  39. example – örnek
  40. begin – başlamak
  41. life – hayat
  42. always – her zaman
  43. those – şunlar, onlar
  44. both – ikisi de
  45. paper – kağıt
  46. together – birlikte
  47. got – ‘get’ fiili geçmiş zaman
  48. group – grup
  49. often – sık sık
  50. run – koşmak, koşu
  51. important – önemli
  52. until – e kadar
  53. children – çocuklar
  54. side – yan, taraf
  55. feet – ayak, ayaklar
  56. car – araba
  57. mile – (ölçü) mil
  58. night – gece
  59. walk – yürümek, yürüyüş
  60. white – beyaz
  61. sea – deniz
  62. began – ‘begin’ fiili geçmiş zaman
  63. grow – büyümek
  64. took – ‘take’ fiili geçmiş zaman
  65. river – nehir
  66. four – dört
  67. carry – taşımak
  68. state – belirtmek, bildirmek, durum, eyalet, devlet
  69. once – bir kere, bir kez, bir zamanlar
  70. book – kitap
  71. hear – duymak
  72. stop – durmak
  73. without – olmadan, hariç, dışında
  74. second – ikinci
  75. later – sonra
  76. miss – özlemek, kaçırmak, yetişememek
  77. idea – fikir
  78. enough – yeterli
  79. eat – (fiil) yemek
  80. face – yüz
  81. watch – izlemek
  82. far – uzak
  83. Indian – Hintli, Kızılderili
  84. really – gerçekten
  85. almost – neredeyse
  86. let – izin vermek
  87. above – yukarıda
  88. girl – kız
  89. sometimes – bazen
  90. mountain – dağ
  91. cut – kesmek
  92. young – genç
  93. talk – konuşmak, sohbet, konuşma
  94. soon – yakında
  95. list – listelemek, liste
  96. song – şarkı
  97. being – olmak
  98. leave – ayrılmak, bırakmak, terk etmek
  99. family – aile
  100. it’s – o

301-400 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Dördüncü 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 301-400 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. body – vücut
  2. music – müzik
  3. color – renk
  4. stand – durmak
  5. sun – güneş
  6. question – soru
  7. fish – balık
  8. area – alan
  9. mark – işaretlemek, marka
  10. dog – köpek
  11. horse – at
  12. bird – kuş
  13. problem – sorun
  14. complete – tamamlamak, tam
  15. room – oda
  16. knew – ‘know’ fiili geçmiş zaman
  17. since – beri
  18. ever – hiç
  19. piece – parça
  20. told – ‘tell’ fiili geçmiş zaman
  21. usually – genellikle
  22. didn’t – ‘do’ fiili geçmiş zamanı olumsuz
  23. friend – arkadaş
  24. easy – kolay
  25. heard – ‘hear’ fiili geçmiş zaman
  26. order – sipariş etmek, sipariş, emir
  27. red – kırmızı
  28. door – kapı
  29. sure – emin
  30. become – olmak, -leşmek / laşmak
  31. top – üst
  32. ship – gemi
  33. across – karşısında
  34. today – bugün
  35. during – sırasında
  36. short – kısa
  37. better – daha iyi
  38. best – en iyi
  39. however – ancak
  40. low – düşük
  41. hour – saat, vakit, zaman
  42. black – siyah
  43. product – ürün
  44. happened – ‘happen’ fiili geçmiş zaman
  45. whole – bütün, tüm
  46. measure – ölçmek, ölçü
  47. remember – hatırlamak
  48. early – erken
  49. wave – dalga
  50. reached – ‘reach’ fiili geçmiş zaman
  51. listen – dinlemek
  52. wind – rüzgar
  53. rock – kaya
  54. space – boşluk, uzay
  55. covered – kapalı
  56. fast – hızlı
  57. several – birkaç
  58. hold- tutmak
  59. himself – (erkek) kendisi
  60. toward – doğru
  61. five – beş
  62. step – adım
  63. morning – sabah
  64. passed – ‘pass’ fiili geçmiş zaman
  65. vowel – sesli harf
  66. true – doğru
  67. hundred – yüz
  68. against – karşısında
  69. pattern – desen, kalıp, örnek, numune
  70. numeral – rakam
  71. table – masa
  72. north – kuzey
  73. slowly – yavaş yavaş
  74. money – para
  75. map – harita
  76. farm – çiftlik
  77. pulled – ‘pulled’ fiili geçmiş zaman
  78. draw – çizmek
  79. voice – ses
  80. seen – ‘see’ fiili geçmiş zaman, görülen
  81. cold – soğuk
  82. cried – ‘cry’ fiili geçmiş zaman
  83. plan – planlamak, plan
  84. notice – fark etmek, duyuru
  85. south – güney
  86. sing – şarkı söylemek
  87. war – savaş
  88. ground – zemin
  89. fall – düşmek
  90. king – kral
  91. town – şehir
  92. I’ll – (kısaltılmamış hali I will) ben yapacağım
  93. unit – birim, ünite
  94. figure – rakam, şekil, simge
  95. certain – kesin
  96. field – alan
  97. travel – seyehat etmek, seyahat, gezi
  98. wood – odun, tahta, ahşap
  99. fire – ateş
  100. upon – üzerinde

401-500 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Beşinci 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 401-500 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. done – ‘do’ fiili geçmiş zaman, yapılmış
  2. English – İngilizce
  3. road – yol
  4. halt – halt – durmak, durdurmak, duraklama, durak, mola
  5. ten – on
  6. fly – uçmak
  7. gave – ‘give’ fiili geçmiş zaman
  8. box – kutu
  9. finally – en sonunda
  10. wait – beklemek
  11. correct – düzeltmek, doğru
  12. oh – (ünlem) ey, hey, ah, aha
  13. quickly – hızlı bir şekilde
  14. person – kişi
  15. became – ‘become’ fiili geçmiş zaman
  16. shown – ‘show’ fiili geçmiş zaman, gösterilen
  17. minute – dakika
  18. strong – güçlü
  19. verb – fiil
  20. star – yıldız
  21. front – ön
  22. feel – hissetmek
  23. fact – gerçek
  24. inch – (ölçü) inç
  25. street – sokak
  26. decided – ‘decide’ fiili geçmiş zaman, kararlaştırılmış
  27. contain – içermek
  28. course – kurs, rota
  29. surface – yüzey
  30. produce – üretmek
  31. building – bina
  32. ocean – okyanus
  33. class – sınıf
  34. note – not almak, not
  35. nothing – hiçbir şey
  36. rest – dinlenme, istirahat
  37. carefully – dikkatle
  38. scientist – bilim insanı
  39. inside – içinde
  40. wheel – tekerlek, direksiyon
  41. stay – kalmak
  42. green – yeşil
  43. known – ‘know’ fiili geçmiş zaman, bilinen
  44. island – ada
  45. week – hafta
  46. less – az
  47. machine – makine
  48. base – baz, temel, üs, esas
  49. ago – önce
  50. stood – ayakta
  51. plane – düzlem, uçak
  52. system – sistem
  53. behind – arkasında
  54. ran – ‘run’ fiili geçmiş zaman
  55. round – yuvarlak, daire, çember, devir
  56. boat – tekne
  57. game – oyun
  58. force – zorlamak, kuvvet
  59. brought – ‘bring’ fiili geçmiş zaman, getirmiş
  60. understand – anlamak
  61. warm – sıcak
  62. common – alışılmış, müşterek, yaygın, umumi
  63. bring – getirmek
  64. explain – açıklamak
  65. dry – kuru
  66. though – gerçi
  67. language – lisan
  68. shape – şekil
  69. deep – derin
  70. thousand – (sayı) bin
  71. yes – evet
  72. clear – temizlemek, açıklamak, açık, temiz, parlak
  73. equation – denklem
  74. yet – henüz
  75. government – yönetim, hükümet, devlet
  76. filled – ‘fill’ fiili geçmiş zaman, doldurulmuş
  77. heat – sıcaklık
  78. full – dolu, tam
  79. hot – sıcak
  80. check – kontrol etmek, incelemek, çek, fiş, makbuz, hesap
  81. object – nesne, obje
  82. am – ‘be’ fiilinin ‘ben’ öznesi için kullanımı
  83. rule – hükmetmek, kural
  84. among – arasında
  85. noun – isim
  86. power – güç
  87. cannot – yapamamak
  88. able – yapabilmek
  89. six – (sayı) altı
  90. size – boyut
  91. dark – karanlık
  92. ball – top
  93. material – malzeme
  94. special – özel
  95. heavy – ağır
  96. fine – iyi, güzel, hoş, ceza
  97. pair – çift
  98. circle – daire
  99. include – dahil etmek
  100. built – ‘build’ fiili geçmiş zaman, inşa edilmiş

501-600 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Altıncı 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 501-600 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. can’t – yapamamak
  2. matter – önemi olmak, madde, konu, mesele
  3. square – kare
  4. syllable – hece
  5. perhaps – belki
  6. bill – fatura
  7. felt – ‘feel’ fiili geçmiş zaman, hissedilen
  8. suddenly – aniden
  9. test – test etmek, test
  10. direction – yön
  11. center – merkez
  12. farmer – çiftçi
  13. ready – hazır
  14. anything – herhangi bir şey
  15. divided – bölünmüş
  16. general – genel
  17. energy – enerji
  18. subject – konu
  19. Europe – Avrupa
  20. moon – ay
  21. region – bölge
  22. return – dönmek, dönüş
  23. believe – inanmak
  24. dance – dans etmek, dans
  25. member – üye
  26. picked – ‘pick’ fiili geçmiş zaman
  27. simple – basit
  28. cell – hücre
  29. paint – boyamak, boya
  30. mind – zihin
  31. love – sevmek, sevgi, aşk
  32. cause – sebeb olmak, sebep
  33. rain – yağmur yağmak, yağmur
  34. exercise – alıştırma / egzersiz yapmak, alıştırma, egzersiz
  35. egg – yumurta
  36. train – eğitim vermek, eğitmek, antrenman yapmak, tren
  37. blue – mavi
  38. wish – dilemek, dilek
  39. drop – düşürmek, damla
  40. developed – gelişmiş
  41. window – pencere
  42. difference – fark
  43. distance – mesafe
  44. heart – kalp
  45. sit – oturmak
  46. sum – toplam
  47. summer – yaz mevsimi
  48. wall – duvar
  49. forest – orman
  50. probably – muhtemelen
  51. leg – bacak
  52. sat – ‘sit’ fiili geçmiş zaman
  53. main – ana
  54. winter – kış
  55. wide – geniş
  56. written – yazılı
  57. length – uzunluk
  58. reason – sebep
  59. kept – ‘keep’ fiili geçmiş zaman
  60. interest – ilgi
  61. arms – silah, cephane
  62. brother – erkek kardeş
  63. race – yarışmak, yarış
  64. resent – yeniden gönderilen
  65. beautiful – güzel
  66. store – mağaza
  67. job – iş
  68. edge – kenar
  69. past – geçmiş
  70. sign – işaret
  71. record – kaydetmek, kayıt
  72. finished – ‘finish’ fiili geçmiş zaman, bitmiş, tamamlanmış
  73. discovered – ‘discovered’ fiili geçmiş zaman, keşfedilen
  74. wild – vahşi
  75. happy – mutlu
  76. beside – yanında
  77. gone – ‘go’ fiili geçmiş zaman
  78. sky – gökyüzü
  79. glass – bardak
  80. million – milyon
  81. west – batı
  82. lay – yatmak, yatırmak, uzanmak
  83. weather – hava, hava durumu
  84. root – kök
  85. instrument – araç gereç, enstrüman
  86. meet – buluşmak, tanışmak
  87. third – üçüncü
  88. month – ay
  89. paragraph – paragraf
  90. raise – yükseltmek, arttırmak, çocuk yetiştirmek, artış, zam
  91. represent – temsil etmek
  92. soft – yumuşak
  93. whether – eğer
  94. clothes – giysiler
  95. flower – çiçek
  96. shall – olacaktır
  97. teacher – öğretmen
  98. held – ‘hold’ fiili geçmiş zaman
  99. describe – tanımlamak
  100. drive – sürmek, sürüş

601-700 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Yedinci 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 601-700 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. cross – karşıya geçmek, çapraz, çarpı, haç
  2. speak – konuşmak
  3. solve – çözmek
  4. appear – görünmek
  5. metal – metal
  6. son – oğul
  7. either – her, her iki, herhangi biri, hiçbiri, ya, ya da
  8. ice – buz, dondurma
  9. sleep – uyumak
  10. village – köy
  11. factor – faktör
  12. result – sonuç
  13. jump – atlamak, zıplamak
  14. snow – kar yağmak, kar
  15. ride – binmek, sürmek, arabayla gezmek, gezinti
  16. care – umursamak, ilgilenmek, bakmak, bakım, özen
  17. floor – kat
  18. hill – tepe, tümsek, yokuş
  19. push – itmek, zorlamak
  20. baby – bebek
  21. buy – satın almak
  22. century – yüzyıl
  23. outside – dışında
  24. everything – herşey
  25. tall – uzun, uzun boylu
  26. already – zaten, çoktan, daha önce
  27. instead – yerine
  28. phrase – ifade
  29. soil – toprak
  30. bed – yatak
  31. copy – kopyalamak, kopya
  32. free – ücretsiz
  33. hope – ummak, ümit etmek, umut, ümit
  34. spring – bahar
  35. case – dava, durum, kılıf
  36. laugh – gülmek
  37. nation – ulus
  38. quite – epey, pek, oldukça
  39. type – çeşit, cins, tür
  40. themselves – kendilerini
  41. temperature – sıcaklık
  42. bright – parlak
  43. lead – öncülük etmek, liderlik etmek
  44. everyone – herkes
  45. method – metot
  46. section – bölüm
  47. lake – göl
  48. consonant – ünsüz
  49. within – içinde
  50. dictionary – sözlük
  51. hair – saç
  52. age – yaş
  53. amount – tutar
  54. scale – ölçek
  55. pound – paund
  56. although – olmasına rağmen
  57. per – her, beher
  58. broken – kırık
  59. moment – an
  60. tiny – küçücük
  61. possible – mümkün
  62. gold – altın
  63. milk – süt
  64. quiet – sessiz
  65. natural – doğal, naturel
  66. lot – çok
  67. stone – taş
  68. act – davranmak
  69. build – inşa etmek
  70. middle – orta
  71. speed – hız
  72. count – saymak, sayı
  73. cat – kedi
  74. someone – birisi
  75. sail – denize açılmak, gemi ile gitmek, yelken
  76. rolled – sarılmış, dürülmüş
  77. bear – ayı
  78. wonder – merak etmek
  79. smile – gülümsemek
  80. angle – açı
  81. fraction – kesir, kısım, parça
  82. Africa – Afrika
  83. kill – öldürmek, katletmek
  84. melody – melodi
  85. bottom – alt
  86. trip – yolculuk
  87. hole – delik
  88. poor – fakir
  89. let’s – haydi
  90. fight – kavga, dövüş, savaş
  91. surprise – süpriz
  92. French – Fransız
  93. die – ölmek, vefaat etmek
  94. beat – dövmek, vurmak, yenmek
  95. exactly – tamamen, tamı tamına, kesinlikle
  96. remain – kalmak
  97. dress – elbise
  98. iron – demir
  99. couldn’t – ‘can’ geçmiş zaman olumsuz
  100. finger – parmak

701-800 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Sekizinci 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 701-800 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. row – sıra
  2. least – en az
  3. catch – yakalamak
  4. climb – tırmanmak
  5. wrote – ‘write / yazmak’ fiili geçmiş zaman
  6. shout – bağırmak
  7. continue – devam etmek
  8. itself – kendisi
  9. else – başka
  10. plain – ova, yalın, düz, sade
  11. gas – gaz, benzin
  12. England – İngiltere
  13. burning – yanma
  14. design – tasarlamak, tasarım
  15. join – katılmak
  16. foot – ayak
  17. law – hukuk, yasa, kanun
  18. ear – kulak
  19. grass – ot, çim, çimen
  20. you’re – sen
  21. grew – ‘grow’ fiili geçmiş zaman
  22. skin – cilt
  23. valley – vadi
  24. cent – sent, doların yüzde biri
  25. key – anahtar
  26. president – başkan
  27. brown – kahverengi
  28. trouble – sorun, bela
  29. cool – serin
  30. cloud – bulut
  31. lost – kayıp
  32. sent – gönderildi
  33. symbol – sembol
  34. wear – giyinmek, giysi
  35. bad – kötü
  36. save – kayıt etmek, kurtarmak, para biriktirmek
  37. experiment – deney, deneme
  38. engine – motor
  39. alone – yalnız
  40. drawing – çizim
  41. east – doğu
  42. pay – ödemek, ödeme
  43. signal – sinyal
  44. touch – dokunmak, dokunuş, temas
  45. information – bilgi, enformasyon
  46. express – ifade etmek
  47. mouth – ağız
  48. yard –  İngiliz uzunluk ölçüsü
  49. equal – eşit
  50. decimal – ondalık
  51. yourself – kendin, kendiniz
  52. control – kontrol etmek, kontrol
  53. practice – uygulamak, tatbik etmek, çalışmak, uygulama
  54. report – raporlamak, rapor
  55. straight – düz
  56. rise – yükselmek, yükseliş
  57. statement – beyan
  58. stick – yapışmak, yapıştırmak, sadık kalmak, çubuk
  59. party – parti
  60. seed – tohum
  61. suppose – farz etmek, varsaymak
  62. woman – kadın
  63. coast – sahil
  64. bank – banka
  65. period – dönem
  66. wire – kablo, tel, telgraf, elektrik teli, havale
  67. choose – seçmek
  68. clean – temiz
  69. visit – ziyaret etmek
  70. bit – parça
  71. whose – kimin
  72. receive – almak, teslim almak
  73. garden – bahçe
  74. please – lütfen
  75. strange – garip
  76. caught – yakalanan
  77. fell – düşmek
  78. team – takım
  79. god – tanrı
  80. captain – kaptan
  81. direct – doğrudan
  82. ring – yüzük
  83. serve – hizmet etmek
  84. child – çocuk
  85. desert – çöl
  86. increase – artmak, arttırmak, artış
  87. history – tarih
  88. cost – mal olmak, masraf, ücret, maliyet
  89. maybe – belki
  90. business – iş
  91. separate – ayırmak, ayrı
  92. break – kopmak, kırmak, bozmak, mola, ara
  93. uncle – dayı, amca
  94. hunting – avlanma, avcılık
  95. flow – akmak, akış
  96. lady – bayan, hanımefendi, leydi
  97. student – öğrenci
  98. human – insan
  99. feeling – duygu
  100. art – sanat

801-900 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Dokuzuncu 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 801-900 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. supply – tedarik etmek, sağlamak, arz
  2. corner – köşe
  3. electric – elektrik
  4. insect – böcek, haşere
  5. crops – ekin, hasat, mahsul
  6. tone – ton
  7. hit – vurmak, çarpmak, isabet etmek, çarpma, vuruş, darbe
  8. sand – kum
  9. doctor – doktor
  10. provide – sağlamak
  11. thus – böylece
  12. won’t – ‘will’ olumsuz
  13. cook – pişirmek, aşçı
  14. bone – kemik
  15. tail – kuyruk
  16. board – yazı tahtası, levha, yönetim kurulu
  17. modern – modern
  18. compound – bileşik
  19. mine – benim
  20. wasn’t – ‘be’ fiili geçmiş zaman olumsuz
  21. fit – uymak, uygun olmak, uygun
  22. addition – ilave
  23. belong – ait olmak
  24. safe – güvenli
  25. soldier – asker
  26. guess – tahmin etmek, tahmin
  27. silent – sessiz
  28. trade – ticaret
  29. rather – oldukça, tercihen, epey, aksine, bilakis
  30. compare – karşılaştırmak
  31. crowd – kalabalık
  32. poem – şiir
  33. enjoy – keyfini çıkarmak, tadını çıkarmak, sahip olmak
  34. element – unsur, element
  35. indicate – göstermek, belirtmek, işaret etmek
  36. except – dışında
  37. expect – beklemek, ummak
  38. flat – düz
  39. seven – (sayı) yedi
  40. interest – ilgi, alaka, çıkar, faiz
  41. sense – algılamak, hissetmek, algı, his
  42. string – ip, lif, tel, koşul, şart
  43. blow – esmek, patla(t)mak, darbe, vuruş, esinti
  44. famous – ünlü
  45. value – değer
  46. wing – kanat
  47. movement – haraket
  48. pole – direk, kutup
  49. exciting – heyecanlı, heyecan verici
  50. branch – dal, şube, branş
  51. thick – kalın
  52. blood – kan
  53. lie – yalan söylemek, yalan
  54. spot – benek, nokta
  55. bell – zil, çan
  56. fun – eğlence
  57. loud – yüksek sesli
  58. consider – düşünmek, değerlendirmek
  59. suggest – önermek, tavsiye etmek
  60. thin – ince
  61. position – pozisyon
  62. enter – girmek
  63. fruit – meyve
  64. tie – bağlamak
  65. rich – zengin
  66. dollar – dolar
  67. send – göndermek
  68. sight – görüş
  69. chief – şef
  70. Japanese – Japon, Japonca
  71. stream – akış
  72. plant – bitki, tesis
  73. rhythm – ritim
  74. eight – (sayı) sekiz
  75. science – bilim
  76. major – majör
  77. observe – gözlemek, gözlemlemek
  78. tube – tüp, tünel, metro
  79. necessary – gerekli
  80. weight – ağırlık
  81. meat – et
  82. lift – kaldırmak
  83. process – işlem
  84. army – ordu
  85. hat – şapka
  86. property – nitelik, mülk
  87. particular – özel, belirli
  88. swim – yüzmek
  89. terms – şartlar
  90. current – şu andaki
  91. park – park
  92. sell – satmak
  93. shoulder – omuz
  94. industry – endüstri, sektör
  95. wash – yıkamak
  96. block – bloke etmek, engel, büyük bina, blok
  97. spread – yayılmak
  98. cattle – sığır
  99. wife – kadın eş
  100. sharp – keskin

901-1000 Aralığındaki Kelimeler ve Anlamları

Onuncu 100 kelimelik liste, kullanım sıklığına göre 901-1000 arasında yer alan kelimelerden oluşmaktadır.

  1. company – şirket
  2. radio – radyo
  3. we’ll – yapacağız
  4. action – aksiyon, eylem, davranış
  5. capital – başkent, kapital, sermaye
  6. factory – fabrika
  7. settle – yerleşmek, karar vermek, tayin etmek, halletmek, anlaşmak, ödemek
  8. yellow – sarı
  9. isn’t – değil
  10. southern – güney, güneyli, güneye ait
  11. truck – kamyon
  12. train – tren
  13. printed – basılı
  14. wouldn’t – ‘would’ olumsuz
  15. ahead – önde
  16. chance – şans
  17. born – doğmak
  18. level – seviye
  19. triangle – üçgen
  20. molecule – molekül
  21. France – Fransa
  22. repeat – tekrarlamak
  23. column – sütun
  24. western – batı, batıya ait, batılı
  25. church – kilise
  26. sister – kız kardeş
  27. oxygen – oksijen
  28. plural – çoğul
  29. various – çeşitli
  30. agree – anlaşmak, hemfikir olmak, kabul etmek
  31. opposite – zıt, ters, karşıt, karşı yönde
  32. wrong – yanlış
  33. chart – grafik
  34. prepare – hazırlamak
  35. pretty – güzel
  36. solution – çözüm
  37. fresh – taze
  38. shop – alışveriş yapmak, dükkan
  39. suffix – son ek
  40. especially – özellikle
  41. shoe – ayakkabı
  42. actually – aslında
  43. nose – burun
  44. afraid – korkmuş, kaygılı
  45. dead – ölü
  46. sugar – şeker
  47. adjective – sıfat
  48. fig – incir
  49. office – ofis
  50. huge – kocaman, muazzam, devasa
  51. gun – silah
  52. similar – benzer
  53. death – ölüm
  54. score – puan, skor
  55. forward – ileri
  56. stretch – uzamak, uzatmak, germek, esnemek, esnetmek
  57. experience – deneyim
  58. rose – gül
  59. allow – izin vermek
  60. fear – korkmak, korku
  61. worker – işçi, çalışan
  62. Washington – Washington
  63. Greek – Yunan
  64. women – kadınlar
  65. brought – ‘bring’ fiili geçmiş zaman, getirmiş, getirilmiş
  66. led – ‘lead’ fiili geçmiş zaman
  67. march – yürüş yapmak, yürüyüş, mart ayı
  68. northern – kuzey, kuzeyli, kuzeye ait
  69. create – yaratmak
  70. British – İngiliz, Britanyalı
  71. difficult – zor
  72. match – uymak, uygun olmak, eşleştirmek, eş, maç, kibrit
  73. win – kazanmak
  74. doesn’t – ‘do’ fiili üçüncü tekil şahıs olumsuz
  75. steel – çelik
  76. total – toplam
  77. deal – ilgilenmek, ticaret yapmak, anlaşma
  78. determine – belirlemek
  79. evening – akşam
  80. nor – ne de
  81. rope – halat, ip
  82. cotton – pamuk
  83. apple – elma
  84. detail – detay
  85. entire – tüm
  86. corn – mısır
  87. substance – madde, içerik
  88. smell – koklamak, koku
  89. tool – araç
  90. conditions – koşullar
  91. cow – inek
  92. track – izlemek, iz, yol
  93. arrive – varmak, ulaşmak, gelmek
  94. located – yerleşik bulunmak, yeri saptanmak
  95. sir – beyefendi
  96. seat – koltuk
  97. division – bölüm, bölünme
  98. effect – etkilemek, gerçekleştirmek, tesir, etki
  99. underline – altını çizmek, vurgulamak
  100. view – görünüm

Kaynak

The Reading Teacher’s Book of Lists, Fourth Edition, Yazarlar: Fry, Kress & Fountoukidis

Tavsiyeler

En çok kullanılan İngilizce kelimeler ile ilgili bir diğer listeyi incelemek faydalı olabilir. İki liste arasında çok fazla ortak kelime olduğunu görebilirsiniz.

Yeni İngilizce kelimeler öğrenmek için sözlükler veya kelime listeleri üzerinden çalışmak çok verimli bir yöntem değil. Herhangi bir konu bağlamı olmadığında yeni kelimeler öğrenmek çok kolay olmuyor.

İngilizce dilinin yapısını öğrenirken aynı zamanda kelime dağarcığınızı geliştirmek için Lingusta Metodu İngilizce derslerini denemenizi tavsiye ediyoruz.

Başlangıç seviye İngilizce programımızda bu sayfada yer alan İngilizce kelimeler listesindeki kelimeleri 99 derste doğru telaffuz ile öğrenmenizi sağlıyoruz.

Audio tabanlı Lingusta Metodu İngilizce derslerine dilediğiniz zaman eposta adresinizle ücretsiz olarak başlayabilirsiniz.

Yorumları görüntüle

Müthiş Yeni Metot Süper Kolay ve MEGA Hızlı İngilizce Öğretiyor

ÜCRETSİZ DERSLER