Most people wears some traditional Bavarian garbs fort he traditional and famous Oktoberfest. (Çoğu insan, geleneksel ve ünlü Oktoberfest için bazı geleneksel Bavyera kıyafetleri giyer.)
She looked so lovely in that garb that he simply stood and watched in silence. (O kıyafetle o kadar güzel görünüyordu ki sessizce durup izledi.)
I want to wear a vampire garb for the next Halloween party in our school. (Okulumuzdaki bir sonraki Cadılar Bayramı partisi için vampir kıyafeti giymek istiyorum.)
Because of the Covid-19 pandemic, almost every people on earth is garping masks in outside for a year. (Covid-19 salgını nedeniyle yeryüzündeki hemen hemen her insan bir yıldır dışarıda maske takıyor.)
Firefighters are garping some special clothings when they interfere in a fire in order to prevent from heat. (İtfaiyeciler yangına müdahale ederken ısıyı önlemek için bazı özel giysiler giyiyorlar.)
Student: What does garb means? (Öğrenci: Garb ne demek?) Teacher: Garb means to dress up. (Öğretmen: Garb giymek demektir.)